Birleşmiş Milletler Okyanus Konferansı’nda karar alma rollerinde kadınların daha etkin ve fazla yer alması konusunda radikal bir değişikliğin ihtiyacına dikkat çekildi.
Birleşmiş Milletler Okyanus Konferansı, Portekiz’in başkenti Lizbon’da 27 Haziran – 1 Temmuz tarihleri arasında gerçekleşti. Konferans, kıyıya yakın veya kıyı yerleşimlerinde yaşayan, geçim kaynakları açısından denizlere bağlı toplulukların dünya nüfusunun yüzde 40’ını oluşturması gerçeğine odaklanarak, sürdürülebilir okyanus temelli ekonomileri güçlendirme ve kıyı ekosistemlerini korumaya yönelik somut kararlar alma amacıyla düzenlendi.
Kadın-erkek maaş farkı incelemeye alınmalı
Sudaki yaşama odaklanan Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri (SKH) 14 ile cinsiyet eşitliği ve kadınların güçlendirilmesine odaklanan SKH 5 arasındaki bağlantıya dikkat çeken sorumlu uzmanlar, her alanda ve düzeyde kadınların katılımı ve liderliğini artırmayı savundu. Okyanus eylemleri alanında, özellikle okyanus bilimi, politika oluşturma ve mavi ekonomide karar alma rollerinde kadınların daha fazla yer alması konusunda radikal bir değişikliğin ihtiyacına dikkat çekildi. Deniz balıkçılığı alanında kadınların çalışma koşulları ve maaş farkının incelemeye alınmasının önemine de işaret edildi.
Mevzuatla birlikte somut eyleme ihtiyaç var
’Leading Women for the Ocean’ platformunun kurucusu Maria Damanaki, mevzuatla birlikte somut eyleme ihtiyaç olduğunun altını çizdi. Damanaki, mavi ekonominin bir parçası olarak görülmesi gereken kadınların yaygın katılımının, olumlu etkileri beraberinde getireceğini öne sürdü. Dünya liderleri, girişimciler, gençler, fenomenler ve bilim insanlarının dahil olduğu konferansta 12 binden fazla katılımcı yer aldı. Şeyseller’in eski Devlet Başkanı Danny Faure konferansta yaptığı konuşmada, küçük devletlerin amaç ve özlemlerini ortaya koyabilmeleri için masada yer almalarının önemine dikkat çekerek, uluslararası toplumu iklim değişikliğinden daha fazla etkilenen kıyı ülkelerini desteklemeye çağırdı.
Sürdürülebilirlik unsurları önemli
Dünya Bankası sürdürülebilir mavi ekonomiyi; ‘okyanus ekosisteminin sağlığı korunurken ekonomik büyüme, iyileştirilmiş geçim kaynakları ve geliştirilmiş işler için okyanus kaynaklarının sürdürülebilir kullanımı’ olarak tanımlıyor. Mavi ekonomi, çevresel, ekonomik ve sosyal olmak üzere sürdürülebilirliğin üç temel unsuruna öncelik veriyor. Sürdürülebilir kalkınmadan söz ederken, mavi ekonomi ile okyanus ekonomisi arasındaki farkı anlamak önemli. Mavi ekonomi terimi, çevresel açıdan sürdürülebilir, kapsayıcı ve iklime dayanıklılığı ifade ediyor. Buna ek olarak, mercan resifleri, deniz çayırları ve sulak alanlar, kıyıları koruma ve karbon tutma gibi kritik ekosistem hizmetleri sunuyor.
Çok yanlılık olmadan sorun çözülemez
Tuvalu Hükümet Sözcüsü Tapugao Falefou, ülke genelindeki tüm toplulukların iklim değişikliğinin ne olduğu ve gezegeni nasıl etkilediğini anlamakla kalmayarak, aynı zamanda insanlığın üzerinde yarattığı fiziksel etkileri de hissetmeye başladığını söyledi. Büyük kıyı erozyonu, kuraklık ve deniz suyunun iç kesimlere girmesi gibi olaylara dikkat çeken sözcü, 20 yıl önce bu olumsuzlukların var olmadığını hatırlattı. Konferansta, sağlıklı deniz ve kıyı ekosistemlerinin, sürdürülebilir kalkınmanın temelini oluşturduğu belirtildi. Dünya Ticaret Örgütü Genel Direktörü Ngozi Okonjo-Iweala, çok yanlılık olmadan okyanus sorununun çözülemeyeceğini vurguladı.