Cinsiyet eşitliği sinema sektörüne ve Oscar’lı filmlere nasıl yansıyor? Bechdel Testi sonuçlarına göre inceledik.
Geçtiğimiz ay yapılan 2018 Oscar törenleri her zamankinden yoğun bir şekilde toplumda ve sanat dünyasında cinsiyet ayrımcılığı tartışmalarına sahne oldu. Özellikle
#MeToo ve
#TimesUp gibi farkındalık kampanyalarının damgasını vurduğu bir yılın ardından cinsiyet eşitliği törenlerin odak noktasını oluşturdu.
Her ne kadar bu yıl Oscar’da “kadın” başrolde gibi görünse de film dünyasında cinsiyet eşitliğinde kat edecek epey mesafe var. Hollywood filmlerindeki kadın imajının pasif kadın portreleri çizerek geleneksel cinsiyet rollerini güçlendirdiğine dair çok sayıda bilimsel ve popüler makale bulunuyor. Ancak bu görüş zaman zaman sayısal verilere dayanmadığı için sübjektif bulunup eleştiriliyor.
Son dönemde
The Pudding gibi kolektifler sayısal veri setlerini analiz edip görselleştirerek tartışmaya katkıda bulunuyor.
The Pudding tarafından yaklaşık 2000 filmin analiziyle yapılan çalışma, karakterlerin konuşma sürelerini cinsiyete göre ayırarak gösteriyor. Aşağıdaki grafik, filmlerde kadının sesinin ne kadar az duyulduğunu çarpıcı şekilde ortaya koyuyor.
Yine The Pudding'de paylaşılan başka bir grafik ise son 27 yılda en iyi film Oscar’ı kazanmış filmlerde 100 kelimeden fazla konuşması olan karakterlerin konuşma sürelerini cinsiyete göre ayırarak gösteriyor.

Bechdel Testi
Medya dünyasında filmleri cinsiyet eşitliği açısından değerlendiren bir ölçüt de Alison Bechdel tarafından geliştirilen Bechdel testi. Bechdel testine göre bir filmin cinsiyet eşitliği sınavını başarıyla geçebilmesi için aşağıdaki 3 kriterin 3’ünü de yerine getirmesi gerekiyor.
Bechdel Kriterleri
-
Filmde ismi bilinen en az iki kadın karakter olmalı
-
Kadın karakterler birbirleriyle konuşmalı
-
Konuşma bir erkekle ilgili olmamalı
Bechdel Testi basit görünmekle birlikte ünlü ve sevilen birçok filmin testi geçemediği, filmlerde kadınların esas olarak erkeklerle ilişkileri üzerinden yansıtıldığı, kadınlar arasında gündeme gelen başlıca konunun da erkeklerle ilişkiler olduğu gözleniyor.
Yıldız Savaşları
Üçlü seride toplam üç kadın öne çıkıyor. Kadınlar birbiriyle hiç konuşmuyor. 1978 yılında 6 Oscar kazanan ilk filmdeki iki ana kadın karakter, Prenses Leia ve Beru teyze hiçbir arada görüntülenmiyor.
Casablanca
1944’te en iyi film Oscar’ı kazanan ve bir sinema klasiği olan filmde Humphrey Bogart ile başrolü paylaşan Ingrid Bergman’ın canlandırdığı Ilsa Lund karakteri derinlikli ve sofistike bir kadın olmasına rağmen film Bechdel tesitini geçemiyor. Filmdeki kadın karakterlerin hiçbiri birbiriyle konuşmuyor.
Kramer Kramer’e Karşı
En iyi film, en iyi yönetmen ve en iyi erkek oyuncu Oscar’ı alan filmin merkezinde boşanma konusu yer alıyor. Meryl Streep’in en iyi yardımcı kadın oyuncu ödülünü aldığı bu film de Bechdel tesitni geçemiyor. Filmde 3 kadın karakter yer alıyor ve iki kadın karakter birbiriyle konuşuyor; ancak konuşma yine bir erkekle ilgili.
Baba
Çok sevilen bir sinema klasiği olan üçlemenin ilk filmi 1972De en iyi film ödülü dahil 3 Oscar aldı. Filmde ilginç ve derinlikli kadın karakterler olmasına rağmen yalnız filmin son sahnesinde iki kadın bir arada görüntüleniyor. Ancak bu sahnede de kadınların konuşma konusu iki erkek olduğu için film testi geçemiyor.
Yüzüklerin Efendisi
Yüzüklerin Efendisi serisindeki üç film toplam 17 Oscar ödülüne sahip. Ancak bu serinin filmleri de Bechdel testinden sınıfta kalıyor. Filmlerde güçlü kadın karakterler yer almasına rağmen bu karakterler hiç birbirleriyle konuşmuyorlar.
Bechdel Testinin filmleri cinsiyetçilik açısından değerlendirmede iyi bir ölçüt olup olmadığı tartışılıyor. Testi eleştirenlerin bir bölümü testin cinsiyetçiliği saptamakta yetersiz kaldığını, içeriğe değil biçime odaklandığını, dolayısıyla cinsiyetçi öğeler içerdiği halde testi geçen filmler olabildiğini savunuyor. Diğer tarafta ise testin tek bir konuya odaklanarak zengin içeriği ve derinlikli kadın karakterleri konu alan filmleri cinsiyetçi olarak sınıfladığı düşünülüyor.
Bechdel Testi popüler filmlerde kadınların görünmez olmasına veya kadınlar arası iletişimin göz ardı edilmesine dikkat çekerek ilginç bir farkındalık yaratıyor.
Testin sevilen Türk filmlerine uygulanması halinde nasıl bir tabloyla karşılaşırdık acaba? Filmlerimizde renkli, çeşitli, birbiriyle konuşan çok sayıda kadın karakter var. Konuştukları konulara geldiğimizde ise takılma ihtimali yüksek.