Toplumsal cinsiyet eşitliği enerji sektörünün gündemine giriyor
Bosphorus Energy Club ve danışmanlık kuruluşu PwC Türkiye 27 Mart 2018’de “Enerjide Yakıcı Konular: Kadınlar Fark Yaratabilir mi?” başlıklı bir uluslararası toplantı düzenledi.
Toplantıda 43 konuşmacı enerji sektörünü yakından ilgilendiren jeopolitik, finansman, teknoloji, kaynak yönetimi ve kadın istihdamı konularında görüş ve bilgi paylaştılar. Toplantının sabah oturumları ağırlıklı olarak sektördeki genel sorunlara yoğunlaştı. Öğleden sonra oturumları ise tamamen enerji sektöründe kadın konusunu işleyen üç seanstan oluştu.
- Sektörde kadın başarı öyküleri
- Sektörde kadınlar için engeller ve aşmanın yolları
- Sektörde kadınları güçlendirmenin yolları
İndeks İçerik İletişim Danışmanlık şirketinden Yaprak Özer’in moderatör olduğu “sektörde kadın başarı öyküleri” seansında aşağıda isimleri yer alan kadınlar öykülerini paylaştı.
- Bulgaristan Büyükelçisi ve eski dışişleri bakanı Nadezha Nyenski
- PwC Hollanda Ortağı Esther Van der Vleuten
- Bayegan Grup Yönetim Kurulu Başkanı Rüya Bayegan
- Şişecam İnsan Kaynakları Müdürü Şengül Demircan
- ABD Büyükelçiliği Ekonomi Danışmanı Erika Olson
- Azerbaycan Stratejik Araştırmalar Merkezi Kıdemli Uzmanı Gulmira Rzayeva
- Borusan Holding Yönetim Kurulu Üyesi Lale Ergin
- Hürriyet Gazetesi Enerji Muhabiri Merve Erdil
Siyasetten iş dünyasına birbirinden farklı alanlardaki kadınların öyküleri arasındaki ortak paydalar cesaret, özgüven, beceriklilik, esneklik, araştırmacılık gibi kişisel özelliklerin ötesinde kadınlar arası dayanışmanın ve erkeklerden gelen desteğin önemini ön plana çıkarıyor.
Kadınlar arası dayanışmanın önemli bir boyutu aynı iş kolunda veya aynı iş yerindeki farklı kuşaklardan kadınların rol modeli olma, deneyimlerini paylaşma, mentörlük ve koçluk yapmak üzere iletişim ağları oluşturması. Bu bağlamda Hollanda’da ve ABD’de Columbia Üniversitesi’ndeki Enerji Sektöründe Kadın ağları (Women in Energy Network) örnek gösterildi. Böylece kadınların kendi yakın çevreleri dışında da erişimlerini artırmaları, fikir alışverişinde bulunmaları ve moral destek sağlamaları kolaylaşıyor. Birebir etkileşimde de işyerinde ve yakın çevrede hem kadınlardan hem erkeklerden gelen cesaretlendirici ve yol gösterici katkıların önemi vurgulandı.
“Muhafazakâr bir kasabada yetişmiş, boşanmış, iki çocuklu bir kadının konfor alanını terk edebilmesi için kurumsal destek çok önemli çünkü erkekler gibi küçük yaştan itibaren güçlü ve dayanıklı olmaya yönlendirilmemiş.”
Öykülerini paylaşan kadınların tamamı çocuk yetiştirme, ev ve aileye ilişkin işlerde dışarıdan destek alabilmenin şart olduğunu belirtti. Deneyimlerini paylaşan kadınların önemli bir bölümü evde hiçbir iş yapmadıklarının altını çizdi. Bu bağlamda eşlerin, diğer aile bireylerinin, profesyonel hizmetlerin devreye girmesinin gerektiği vurgulandı. Katılımcıların bir bölümü çocuk sahibi olduklarında kariyerlerini yavaşlattıklarını belirtti.
Destek mekanizmalarının kişisel olduğu kadar kurumsal düzeyde örgütlenmesi, işe alım, kariyer gelişimi, eğitim politikalarına yansıması önem taşıyor. Bu bağlamda Borusan Holding ve Şişecam işe alım ve üst düzeyde kadınların oranını artırmak üzere uyguladıkları politikalardan örnek veren kuruluşlar arasında yer aldı. Borusan Holding kilit pozisyonlarda başvuran kadın aday olmadığı sürece alım yapmama politikası uyguluyor. Şişecam ise Balıkesir Üniversitesi ile işbirliği yaparak özellikle imalat sanayi pozisyonları için temel eğitimden başlayarak kadın adayların yetişmesini destekliyor. Üst düzey yönetimde kadınların payını artırmak üzere başlatılan diğer bir girişim Sabancı Üniversitesi ve Borsa İstanbul tarafından yürütülen %30 Kulübü. Kulübe üye olan halka açık şirketler 2025’e kadar yönetim kurullarında ve üst düzey yönetimde kadın oranını %30’a ulaşmasını hedefliyor.
“Ben işe başladığımda sektör neredeyse tamamen fosil yakıtlardan ve erkek çalışanlardan oluşuyordu.”
Katılımcılar enerji sektörünün erkek egemen bir sektör olarak algılandığını, özelikle yüksek teknik becerilerin önem kazandığı sektörde mühendislik eğitimi olan kadınların bile ağırlıklı olarak teknik olmayan işlerde istihdam edildiğini belirttiler. Yapılan araştırmalara göre sektörün ücretlerde cinsiyet eşitsizliğinde ilk sırada yer alması da dile getirildi. Bununla beraber enerji sektöründe yaşanan yapısal değişimin cinsiyet rollerindeki değişimi de kapsaması gerektiğini vurgulandı. Enerjide fosil yakıtlardan yenilenebilir enerjiye, üretim ve tüketimde merkezi dağıtımdan küçük birimlere geçişin yeni fikirlere açıklık, esneklik, müşteri odaklılık ve iletişimi ön plana çıkarıyor. Katılımcılara göre enerji şirketlerinin yaratıcı ve yenilikçi olabilmeleri toplumdaki çeşitliliği işgücüne yansıtmalarına bağlı.
“İş yaşamında maddi ve duygusal ihtiyaçların dengelenmesi, bilişsel ve duygusal çeviklik, yani kadın becerileri giderek önem kazanıyor.”
Katılımcılar enerji sektöründe kendini yenilemeye yönelik kurumsal çabaların yoğunlaştığını ve sektörün kadınlar için de cazibesini artırmaya çalıştığını belittiler. Büyük petrol ve doğalgaz şirketlerinin de içinde yer aldığı Pink Petro gibi girişimler enerji şirketlerinin istihdam, tedarik ağı, kariyer gelişimi gibi alanlarda kadınlara yönelik stratejilerini geliştirmeleri için profesyonel çözümler sunuyor. Toplantıyı düzenleyen Bosphorus Energy Club Türkiye enerji sektörünü de cinsiyet eşitliğini sağlamaya yönelik yol haritasını çizmeye davet ediyor.