Avustralya hükümeti, kamu ihalelerinde cinsiyet eşitliği kriterleri getiriyor.
Avustralya hükümeti, yıllık olarak yaklaşık 75 milyar Avustralya doları değerindeki kamu ihalelerinin sadece maliyet açısından değil aynı zamanda toplumsal fayda ve cinsiyet eşitliği açısından da değer sağlamasını amaçlayan devrimsel bir değişime gidiyor. Mart ayının başında açıklanan yeni ihale politikası değişiklikleri ile birlikte, hükümet sözleşmeleri için teklif vermek isteyen büyük şirketlerin sadece vergi ile ilgili yönetmeliklere uymaları değil aynı zamanda belirli cinsiyet eşitliği koşullarını karşılamaları gerekecek. Bu adım, hükümetin cinsiyet eşitliğini teşvik etme çabalarının, kamu fonlarının harcanma şekilleriyle çelişmemesi veya boşa gitmemesi amacını taşıyan büyük bir hamle olarak yorumlanıyor.
İhale sürecinde cinsiyet eşitliği yönetmeliği
Avustralya federal ihale süreçleri, Commonwealth ihale kurallarına göre yürütülüyor. Bu kurallar, ihalelerin maliyet açısından değerli, rekabeti teşvik edici ve kamu fonlarının ‘verimli, etkili, ekonomik ve etik’ şekilde kullanılmasını sağlamayı amaçlıyor. Cinsiyet eşitliğini sağlamak için ihale süreçlerini bir araç olarak kullanma fikri, daha önce OECD (Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü), Asya Kalkınma Bankası ve Dünya Bankası Grubu gibi uluslararası kuruluşlar tarafından da desteklenen bir uygulamaydı. Avustralya hükümetinin bu kararı, kamu alımlarını bir teşvik aracı olarak kullanarak şirketleri cinsiyet eşitliği yönünde daha cesur adımlar atmaya zorlamayı ve bu şekilde toplumsal cinsiyet eşitliğine yönelik doğrudan çabalarının aksine işlemlerle çelişmemesini sağlamak adına önem taşıyor.
Şirketler üzerindeki etkiler ve yeni gereklilikler
Önerilen değişikliklere göre, 500'den fazla çalışanı olan büyük şirketlerin, hükümet sözleşmelerine teklif verebilmek için sadece mevcut durumlarını rapor etmekle kalmayıp, belirlenen cinsiyet eşitliği göstergeleri üzerinden ölçülebilir hedefler belirlemeleri ve bu hedeflere ulaşmaları gerekecek. Halihazırda Avustralya'daki en az 100 çalışana sahip şirketlerin, İş Yeri Cinsiyet Eşitliği Ajansı'na (WGEA) altı cinsiyet eşitliği göstergesi üzerinden rapor verme zorunluluğu var. Bu göstergeler arasında iş gücü kompozisyonu, yönetim kurulu kompozisyonu, cinsiyet ücret farkı, esnek çalışma düzenlemelerinin mevcudiyeti, çalışan danışma süreçleri ve cinsel taciz politikaları yer alıyor. Yeni politika, şirketlerin bu alanlarda somut hedefler koymalarını ve bu hedeflere ulaşmalarını şart koşuyor.
Avustralya’nın planı pratik çözüm sunuyor
Uygulamanın pratikte yol açabileceği sorunlar, piyasa üzerindeki etkileri ve bu geniş çaplı ihale politikasının kapsamına ilişkin endişeler olmasına rağmen, Avustralya'nın planının bu endişeleri gidermeye yönelik pratik çözümler sunduğu görülüyor. Şirketlerin yeni gereklilikleri nasıl karşılayacakları, piyasadaki rekabetin bu durumdan nasıl etkileneceği ve toplum üzerindeki olası etkiler gibi konular önemli tartışma başlıkları arasında yer alıyor. Ancak Avustralya'nın zaten var olan veri toplama süreçlerinden faydalanarak ek bir yük oluşturmadan bu geçişin sağlanabileceği konusunda bir iyimserlik hâkim.
Cinsiyet eşitliği alanında atılmış önemli bir adım
Bu kapsamlı değişiklikler, cinsiyet eşitliği alanında atılmış önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Ve bu değişikliklerin özellikle büyük ölçekli işletmeler üzerinde ciddi bir etki yaratması bekleniyor. Avustralya hükümetinin bu yöndeki çabaları sadece ulusal düzeyde değil, uluslararası alanda da dikkatle izleniyor. Uzmanların yorumları, bu adımın toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması konusunda tarihi bir değişime yol açabileceği yönünde.
Kaynak: theconversation.com