Sağır ve İşitme Engelli Kadın Hakları Platformu kadınların destek mekanizmalarına ulaşabilmelerinin yolunu açıyor.
Ülkemizdeki 3.5 milyon sağır ve işitme engellinin 680 bini kadın. 15 yaş altı kız çocuklarına ilişkin bir veri ise ne yazık ki bulunmuyor. Peki, bu kadınların kaçı yasal olarak haklarını biliyor? İşte, Sağır ve İşitme Engelli Kadın Hakları Platformu tam bu noktada hayat buldu. 2021 yılında DEM Derneği, Engelli Kadınlar Derneği, Türkiye Sağırlar Federasyonu iş birliğiyle hayata geçirilen platform, www.sagirkadinhak.com sitesi üzerinden ve 5 kentte düzenlenen atölyelerle bir yılda bugün 300’ü aşkın kadının hayatına dokunmayı başardı. Web sitesinde; hukuk kuralları, şiddet ve mücadele yöntemleri, temsil ve katılım hakkı, ekonomik haklar, eğitim hakkı, cinsel haklar, evlilikle ilgili haklar ve kadının mücadelesi başlıklı konuları içeren 54 eğitim videosu bulunuyor. Ortalama 7 dakikalık her bir videoda işaret diliyle ve sesli anlatımın yanı sıra alt yazı ve görseller yer alıyor. Platform, web sitesiyle de sınırlı kalmıyor, düzenlenen atölyelerle sağır ve iletişim engelli kadınlara bire bir ulaşıyor. Bir diğer hedef; atölyede görüşülen herkesin platformun gönüllü birer elçi olması. Çünkü bir araya gelinip sorunlar paylaşıldığında elçiler diğer kadınlara da yol gösterici oluyor. Yani bir tür çarpan etkisi…
Çoğu kadın maruz kaldığı tacizin farkında bile değil
Yaklaşık 10 yıldır işitme engelli bireylerle çalıştıklarını belirten DEM Derneği Diyalog Alanları Koordinatörü Diclehan Sönmezoğlu nasıl yola çıktıklarını şöyle anlatıyor: “2021’de kendi aramızda değerlendirme yaparken, ‘Acaba sağır ve işitme engelli kadınlar hakları hakkında herhangi bilgiye kolay ulaşılabiliyorlar mı? Ulaşsalar da ne kadar anlayabiliyorlar?’ gibi sorular gündeme geldi. Mesela şiddet gören ama kadın sığınma evi olduğunu bilmeyen kadınlarla karşılaştık. Ya da bilse bile bir polise gittiğinde tercümanı ya da barodan avukatı nasıl talep edeceğini bilmiyordu. Oysa bu kadınların da toplumsal cinsiyet eşitliği temelli haklarının farkında olması ve haksızlığa uğradıklarında mücadele edebilmesi gerekiyordu. Tam da o dönemde Sabancı Vakfı’nın hibe destek programına başvurduk ve kabul edildik. Ardından da ilk adımı atarak www.sagirkadinhak.com sitesini hayata geçirdik. Ülkemizin her yanından katılımcı siteye kaydoluyor. Tabii, eğitim sadece web sitesi ile sınırlı kalmıyor. Farklı kentlerde atölyeler de düzenliyoruz. Atölyede görüştüğümüz herkesin platformun bir elçisi olmasını da istiyoruz. Çünkü birbirleriyle bir araya gelip sorunlarını paylaştıklarında elçiler onlara yol gösterici oluyor. Adana, Ankara, İstanbul, Samsun ve Kocaeli’nde eğitimler verdik. Farklı geri dönüşler alıyoruz. Mesela eğitime katılan bir kadın, regl olmanın hayatında neleri değiştirdiğini, bir diğeri boşanma hakkının dahi olduğunu bilmiyor. Ne yazık ki çoğu kadın, maruz kaldığı tacizin farkında bile değil. Atölye için sırada Bilecik, Denizli, Antalya planlarımız var. Borusan Holding’in de desteğiyle düzenlenen atölyelerimizle hedefimiz, ulaştığımız il sayısını artırmak. O yüzden küçük büyük her türlü destek bizim için itici bir güç oluyor.”
Sığınma evinde iletişim sorunu
Diclehan Sönmezoğlu, kadınların en büyük sorunlarından birinin de sığınma evlerine ulaşım olduğunun altını çiziyor: Sönmezoğlu şöyle devam ediyor: “Orada güvenlik gerekçesiyle telefonları alınıyor biliyorsunuz. Ama onlar bunun güvenlik gerekçesiyle alındığını bilmiyor ve mutsuz oluyorlar. Bir de evlerde işaret dili bilen kimse olmayınca dertlerini de anlatamıyorlar. Çağrı merkezimiz olsun, bire bir vakalara da destek verelim istiyoruz ama henüz o noktaya gelemedik. Bizim şu ana kadar başardığımız şey; bir kadınları güçlendiriyoruz, iki farkındalık kazandırıyoruz. Çünkü kadınlar bilmedikleri şeyler için mücadele edemiyorlar. Ama şimdi en azından partnerlerine, eşlerine ‘Bu da benim hakkım’ diyebiliyorlar.”
‘Bilinci artıracağına inanıyoruz’
Borusan Holding İnsan, İletişim ve Sürdürülebilirlik Grup Başkanı Nursel Ölmez Ateş de, “Sağır ve İşitme Engelli Kadın Hakları Eğitim Platformu önemli ve kritik bir sorunu dile getiriyor. Sağır ve işitme engelli kadınlara toplumsal cinsiyet eşitliği temelli haklarıyla ilgili ücretsiz eğitimler verirken bu konudaki farkındalığı artırmayı amaçlıyor” diyor.
‘Flört şiddetine maruz kaldığını bilmiyor’
Projeye Türkiye Sağırlar Milli Federasyonu üyesi olarak dahil olan Gamze Cudal deneyimlerini şöyle paylaşıyor: “Özellikle cinsel haklar noktasında çok yanlış, eksik bilgilere sahipler. Mesela spiral konusunda belli periyotta doktora muayene olmaları gerektiğini bilmiyorlar. Ailesi ya da arkadaşlarına soramayan kadınlar şu an platform ve atölye desteğiyle korunma yöntemleriyle ilgili bilgilenmeye başladı. Bir diğer başvurulan konu da şiddet. Bir kadın daha önce flört şiddetine maruz kaldığının farkında değil. Kadınlar, ‘Aslında destek mekanizmalarına ulaşabilirim’ diyerek cesaretlenmeye başladı. Atölye ekiplerinde; bir avukatımız, tercümanlarımız, görüş alabileceğimiz psikologlar ve dernekten koordinasyonda görevli bizler varız.”
‘Kızıma, gelinime de anlatayım’ dedi
Anne ve babası da sağır olan Türk İşaret Dili Tercümanı Esra Karadağ ise, “Atölye katılımcılarımızdan biri 70’li yaşlardaydı ve ‘Bunları yazayım, kızıma, gelinime, torunuma anlatayım’ demişti. Bu, çok hoşuma gitmişti. En büyük hedefim platformun daha da yaygınlaşması, kadın örgütlerinin de bu vesileyle işitme engelli ve sağır kadınlara da ulaşmak için çaba göstermesi” diyor.
“Öğrendiklerimi başka kadınlarla da paylaşıyorum”
Arzu Şen: Çok bilgilendirici ve eğitici bir atölyeydi. Şiddet türleri hakkında da farkındalık kazandık. Biz, sağır ve işitme engelli kadınlar öğrendikçe ve yaşadıklarımızı paylaştıkça yalnız olmadığımızı öğrendim. Paylaştıkça güçlendiğimizi ve güçleneceğimizi hissettim.
Ebru Karaoğlu: Eskişehir’de yaşıyorum, üniversite 4’üncü sınıf öğrencisiyim, seramik bölümü okuyorum. Daha önce Ankara’daki atölyeye katılmıştım. Bilmediğim konular olduğunu fark ettim. Eskişehir’de de bir atölye yapılmasını istiyorum.
Sezen Erman: 41 yaşındayım ve haklarımı hiç bilmiyordum. Derinlemesine neyin ne olduğuna hakim değildim. Sağır Kadın Hak Platformu’nu izlediğimde benim için çok faydalı olduğunu gördüm. Herkese tavsiye ediyorum.
Gülten Sarhan: Katıldığım atölye sayesinde, yetişkin bir kadın olarak aslında haklarımı bilmediğimi fark ettim. Öğrendiklerimi başka kadınlarla da paylaşarak onların da bilinçlenmelerini ve güçlenmelerini istiyorum.