Kadınların günlük hayatta karşılaştıkları en önemli sıkıntı, birçok işi tek başlarına üstlenmek değil. Onlara tükenmişlik getiren asıl konu; zihinsel yük. Fiziksel çaba gerektiren konular kadınlar için sorun değil. Sorun; proje yönetiminde yalnız kalmaları.
Kadınların iş yaşamındaki en önemli sıkıntılarının başında, ev ve çocuklarıyla ilgili sorumluluklar konusunda yalnız olmaları geliyor. Dünyanın en gelişmiş toplumlarında bile, cinsiyetçi normlar aşılamıyor. Son olarak İngiltere’de 8500 çift üzerinde yapılan bir araştırma, kadınların her hafta 16 saatlerini ev işlerine ayırdıklarını, erkekler için bu sürenin 6 saat olduğunu göstermişti. (Haber için tıklayabilirsiniz.)
Sorumluluk listesi uzun
Kadınların ev işlerine ve çocuklarına ayırdıkları zamanın ötesinde, kariyerleri de dahil olmak üzere yüksek beceri gereken bir projeyi yönetmek gibi bir yükleri var. Alışveriş, çamaşır, yemek, çocuk bakımı gibi maddelerden oluşan ve neredeyse her kadın için oldukça uzun olan bu listenin asıl yükünü proje yönetmek oluşturuyor.
İşi değil, zihinsel yükü bölüşmek
Fransa Seine-Saint-Denis’de tarih ve coğrafya profesörü olan ve 20 yıla yakın süredir kadın haklarıyla ilgili çalışmalar yapa Coline Charpentier, Euronews’e verdiği bir röportajda, bu konunun çözümlerine dair ipuçları paylaştı. Charpentier; erkeklerin işleri yapma konusunda kadınlara destek olmalarının yetmediğini, asıl desteğin yapılacak işlerin tahmin edilmesiyle başlayacağını ifade ediyor. Elbette bazı erkekler, bu tahmini yaparak zihinsel yükü paylaşıyor ama kadın genel olarak proje yönetiminde yalnız kalıyor.
Evin yönetimini kadına vermek
Coline Charpentier, 19’uncu yüzyılda kadınlara hanelerin yöneticilik görevinin verildiğini ve eğitimlerinin de bu görevle şekillendirildiğini söylüyor. Eğitim sistemi değişmiş olsa da, nesilden nesile geçen bilgi hâlâ ev yönetiminde kadın egemenliğini doğuruyor. Kariyer yapan ve iş yaşamında aktif hale geçen kadınlar, ev yönetimine ek olarak işlerini yönetmeyi de üstlenmiş oluyor. Bunu değiştirmek uzun zaman alacak olsa da, Charpentier temel adımların hızla atılması gerektiğini söylüyor.
Kadın sorunluluğunu paylaşmalı
Kadınların öncelikli olarak taşıdıkları zihinsel yükün farkında olmaları gerekiyor. Bu farkındalık, yükü bölüşmekle ilgili ilk adımın atılması anlamına geliyor. Zihinsel yükü bölüşmek için aile fertlerinin arasındaki iletişimin kuvvetlendirilmesi gerekiyor. Aile içi buluşmaların açık iletişimle desteklenmesi, kadının yönetmediği ev toplantıları, ailenin diğer fertlerinin yapılacak işlerin projelendirilmesiyle ilgili daha çok inisiyatif ve görev aldığı bir ortamın yaratılması, önemli gelişmeler getirebilir. Bu noktada kadınların da, projeyi en iyi kendilerinin yöneteceği düşüncesinden uzaklaşmaları, yetki ve sorumlulukları paylaşma eğiliminde olmaları gerekir. Çamaşırların yıkanması ile ilgili sorumluluk alan bir erkeğin birkaç hata yapması, bu işten bir süre sonra alınması anlamını taşırsa, istenilen değişim gerçekleşemez.