Kadınlar, çevre mücadelesinde üstlendikleri liderlikle sürdürülebilir bir dünya için vazgeçilmez bir güç olduklarını bir kez daha kanıtladılar.
2024 yılı, iklim değişikliğiyle mücadelede kadınların oynadığı kritik rolün daha görünür hale geldiği bir yıl oldu. Bu dönemde, kadın liderler hem yerel düzeyde hem de uluslararası sahada çevre ve iklim krizine çözüm arayışlarında ön saflarda yer aldılar. Euronews Green’in belirlediği yedi kadın kahraman, bilimden hukuka, siyasetten aktivizme kadar farklı alanlarda gösterdikleri çabalarla sadece çevre mücadelesinde fark yaratmakla kalmadı aynı zamanda diğer kadınlara ve gelecek nesillere de güçlü bir ilham kaynağı oldular. Onların kararlılığı ve başarıları, yeşil bir geleceğin mümkün olduğunu bir kez daha hatırlattı. İşte yedi çevreci kahraman kadın…
Claudia Sheinbaum: Başkanlıkta iklim bilimci dönemi
Meksika’nın ilk kadın başkanı olan Claudia Sheinbaum, aynı zamanda iklim bilimi geçmişine sahip ilk dünya lideri olarak dikkat çekti. Belediye başkanlığı döneminde güneş enerjisi ve elektrikli ulaşımı teşvik eden projelere imza attı. Başkanlık görevinde ise 2030 yılına kadar yüzde 45 temiz enerji hedefi belirledi ve petrol rafinerilerini yenilenebilir enerji sağlayıcılarına dönüştürme sözü verdi.
Friederike Otto: İklim ve aşırı hava olaylarının sesi
Imperial College London’da akademisyen olan Friederike Otto, kuraklıklar ve fırtınalar gibi aşırı hava olayları ile iklim değişikliği arasındaki bağlantıları inceleyerek, bilimsel kanıtları dünya kamuoyuna sundu. 2024’te İspanya’daki sel felaketleri ve Dubai’deki rekor yağışlar sonrası yaptığı açıklamalar, iklim değişikliğinin etkilerini derinlemesine anlamamıza katkı sağladı.
Tessa Khan: Yeşil adaletin avukatı
İngiltere merkezli bir iklim savunucusu olan Tessa Khan, fosil yakıt projelerine karşı açtığı davalarla adını duyurdu. Kuzey Denizi’ndeki yeni petrol ve gaz sahalarının çevresel zararlarını gündeme getirerek, sürdürülebilir enerji politikalarını savundu. Khan’ın liderlik ettiği hukuki mücadeleler, gelecekte daha yeşil bir enerji politikası için zemin hazırlıyor.
Laura Clarke: Şirketlere karşı çevreyi savunan avukat
ClientEarth’ün CEO’su Laura Clarke, şirketlerin yanıltıcı çevre iddialarına karşı yürüttüğü davalarla fark yarattı. 2024’te, Polonya’da çevreyi kirleten kömür ürünlerinin pazarlanmasını engelledi ve büyük şirketlerin yeşil yıkama stratejilerini hukuki yolla durdurdu. Clarke, çevresel adaleti sağlamak için hukukun gücünü etkili bir şekilde kullanıyor.
Tori Tsui: Eko-endişeye karşı mücadele
İklim aktivisti Tori Tsui, yayımladığı It’s Not Just You adlı kitabıyla eko-anksiyete kavramını gündeme taşıdı. Tsui, ruh sağlığını iklim mücadelesinin bir parçası haline getirerek, genç aktivistlerin bu zorluklarla başa çıkmalarına yardımcı oldu. Tsui’nin çalışmaları, psikolojik dayanıklılığın çevre mücadelesindeki önemini vurguluyor.
Margaretha Wewerinke-Singh: Uluslararası iklim davalarının savunucusu
Vanuatu’nun hukuk danışmanı olan Margaretha Wewerinke-Singh, Birleşmiş Milletler nezdinde açılan bir davada, iklim krizine yasal hesap verebilirlik kazandırmaya yönelik tarihi bir girişime öncülük etti. Bu dava, iklim değişikliğiyle mücadelede uluslararası hukukun daha etkin bir rol oynamasını sağlamayı hedefliyor.
Gaie Delap: Barışçıl eylemlerle mücadele
77 yaşındaki aktivist Gaie Delap, Just Stop Oil hareketine katılarak, barışçıl protestolarıyla dikkat çekti. M25 otoyolundaki eylemi nedeniyle hapis cezasına çarptırılan Delap, torunlarının geleceği için verdiği mücadeleyle çevre mücadelesinin simgesi haline geldi.
Bu yedi kadın kahraman, bireysel ve kolektif mücadeleleriyle, gezegenin geleceği için umut ışığı oldu. İklim değişikliğiyle mücadelede kadınların liderlik ettiği bu adımlar, sürdürülebilir bir dünya için birlikte çalışmanın önemini bir kez daha ortaya koyuyor.