Türkiye’deki Birleşmiş Milletler (BM) kuruluşları, iklim krizine ve krizin kadınlar ve kız çocukları üzerindeki etkisine dikkat çekmek amacıyla ortak bir etkinlik düzenledi.
Türkiye’deki Birleşmiş Milletler (BM) kuruluşları, iklim krizine ve krizin kadınlar ve kız çocukları üzerindeki etkisine dikkat çekmek amacıyla ortak bir etkinlik düzenledi. “Sürdürülebilir Yarınlar için Bugünden Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Üzerine Nesiller Arası Diyalog” adlı etkinlik, sivil toplumu, kamu kurumlarını, gençleri ve yerel yönetim temsilcilerini bir araya getirdi. Kuşaklar arasında diyalog ortamı yaratmayı amaçlayan etkinliğin, iklim kriziyle ilgili konularda kadınlar ve gençlerin seslerini yükselteceği bir platform olması hedeflendi. Etkinlikte, iklim değişikliğinin kadınlar ve kız çocukları üzerindeki etkisi ile toplumsal cinsiyet eşitliği ve iklim değişikliği ilişkisi tartışıldı.
Artık güçlerimizi daha da kuvvetle birleştirmeliyiz
16 Mart’ta çevrimiçi gerçekleşen etkinliğin açılış konuşmasını BM Türkiye Mukim Koordinatörü Alvaro Rodriguez yaptı. İklim kriziyle mücadele etmek ve bunun etkilerini azaltmak için kadınların liderliğine ihtiyaç olduğunu söyleyen Rodriguez, “Artık güçlerimizi daha da kuvvetle birleştirmeliyiz. Gelecek nesiller için kadınlar, kız çocukları ve gençlerin deneyim bilgi ve vizyonlarını ortaya koyabilecekleri, iklim eyleminde liderlik pozisyonları alabilecekleri ortamları yaratmalıyız” dedi. T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığından İklim Müzakereleri ve Uluslararası Politikalar Dairesi Başkanı Ayşin Turpancı ise; “İklim değişikliğinden en çok etkilenen ve en kırılgan kesimler var ki dünya nüfusunun yüzde 50’sini teşkil eden kadınlar ve kız çocukları. İklim değişikliğinin olumsuz etkilerini omuzlarında taşıyan kadınların iklim değişikliği ile mücadele politikalarının her aşamasında ve seviyesinde seslerini duyurabilmeleri, etkin katılım sağlayabilmeleri ve karar verici konumda olabilmeleri kritik önem taşıyor. Bu noktada kamu, özel sektör, sivil toplum, akademi ve uluslararası kuruluşlar kadın katılımı ve liderliğinin güçlendirilmesinde lokomotif aktörler olarak topluma ışık ve rol model olmalı” şeklinde konuştu.
Toplumsal cinsiyet eşitsizlikleri riskleri artırıyor
Birleşmiş Milletler Kadın Birimi (UN Women) Türkiye Ülke Direktörü Asya Varbanova, iklim değişikliğinin geleceğin değil, şimdinin bir meselesi olduğunu belirterek; “İklim kriziyle birlikte toplumsal cinsiyet eşitsizlikleri günümüzün en büyük sorunlarından biri. Kadınlar, özellikle genç kadınlar ve kız çocukları, çevre savunucuları ile iklim aktivistleri olarak gezegenimizin korunmasına rehberlik ediyor. Kadınlar ve gençlerin karar alma mekanizmalarına daha fazla katılımına ve bunun için alanlara ihtiyacımız var” dedi. Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Türkiye Temsilci Yardımcısı Seher Alacacı Arıner ise şöyle konuştu: “Koronavirüs pandemisi veya iklim değişikliği, çevre felaketleri ve şoklar, toplumsal cinsiyet dinamikleri bakımından çok fazla farklılık içermiyor. Toplumsal cinsiyet eşitsizliklerinin risklerimizi artırdığını, dayanıklılığımızı zayıflattığını ve nihayetinde geleceğimizi riske attığını sürekli olarak kanıtlıyorlar. Toplumsal cinsiyet eşitsizliği, kriz kırılganlığı, iklim ve çevresel riskler etkileşim halinde ve sürdürülebilir bir gelecek yolunda en kısa sürede kurtulmamız gereken kısır döngüler oluşturuyor. Toplumsal cinsiyet odaklı yaklaşım ile gençlik ve kadın liderliği, etkili iklim eylemi, afet dayanıklılığı ve sürdürülebilir bir gelecek yolunda iki kritik anahtar.”
Eşitlik olmadan sürdürülebilir bir gelecek inşa etmek mümkün değil
Etkinlik Nesiller Arası Diyalog oturumu ile devam etti. Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları Genç Liderlerinden İlayda Eskitaşçıoğlu’nun moderatörlüğünde gerçekleşen oturumda; Kadın Koalisyonundan Selma Acuner, Özgür Turna Kadın Girişimi, Üretim ve İşletme Kooperatifinden Aslı Kaya ile Genç İklim Elçileri Nuray Çaltı ve Meryem Payveren iklim adaletini, toplumsal cinsiyet eşitliği ile ilişkisini, iklimle mücadelede kadınların ve kız çocuklarının rolünü ve liderliğini tartıştılar. İklim adaletini sağlamak için kadın çiftçiler, üreticiler ve kooperatiflerin desteklenmesi gerektiğini aktardılar. Eşitsizliklerle ve yoksullukla mücadelenin önemine de değinen konuşmacılar, kadınların liderliğinde sürdürülebilir ve yeşil ekonomilerin inşa etmenin önemini vurguladılar. Konuşmacılar, iklim değişikliği ile mücadelede farklı nesillerden aktivistlerin diyalog kurması ve dayanışma içinde olması gerektiğini belirterek, “Toplumsal cinsiyet eşitliği olmadan sürdürülebilir bir gelecek inşa etmek mümkün değil” dedi.