Kadınların ücretsiz bakım emeğinin görünmeyen yükü, toplumsal cinsiyet eşitsizliğini derinleştirirken, adil bakım sistemleriyle bu yük paylaşılırsa, 2035’e kadar 300 milyon yeni iş yaratılabilir.
Günümüzde kadınlar, toplumların sürdürülebilirliği için vazgeçilmez olan bakım işlerinin çoğunu üstleniyor. Ancak bu emek çoğu zaman karşılıksız kalıyor veya düşük ücretle yapılıyor. Birleşmiş Milletler Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Kadının Güçlendirilmesi Birimi’nin (UN Women) Uluslararası Bakım ve Destek Günü’nde yayınladığı açıklamaya göre, kadınların bakım emeği, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin temel sebeplerinden biri olarak kabul ediliyor. Dünyanın birçok yerinde kadınlar, eğitimden iş hayatına kadar pek çok alanda fırsat eşitsizliği yaşıyor. Bu duruma başlıca sebep olarak bakım işlerinin adil paylaşılmaması gösteriliyor.
Kadınların ücretsiz bakım işlerindeki orantısız yükü
UN Women’ın verilerine göre, dünya genelinde kadınlar ve kız çocukları erkeklere oranla 2.5 kat daha fazla ücretsiz bakım işi yapıyor. Bu bakım işleri, çocuk bakımı, yaşlı ve hasta bakımı gibi temel ihtiyaçları karşılamanın yanı sıra toplumsal düzenin sağlanmasına da katkıda bulunuyor. Bazı ülkelerde, bu ücretsiz bakım emeği toplam Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'nın (GSYİH) yüzde 40’ını aşacak bir değere sahip olmasına rağmen, çoğunlukla ekonomik istatistiklerde veya bütçelerde yer almıyor. Ücretsiz bakım işi, sadece ekonomik bir kayıp olarak değil, kadınların hayatlarının birçok alanında özgürlüklerinin kısıtlanması anlamına geliyor. Çalışmak, eğitim almak veya sosyal hayata katılmak gibi pek çok hakları bu yük nedeniyle sınırlanıyor.
En büyük yük yoksulluk sınırındakilerde
Bakım işleri tüm kadınları etkilese de, bu yükü en ağır şekilde taşıyanlar yoksulluk sınırında yaşayan, göçmen ya da azınlık gruplarına mensup kadınlar. Ücretli ev işçilerinin yüzde 80’inin kadınlardan oluşması da, bakım emeğinin cinsiyetlendirilmiş doğasını gözler önüne seriyor. UN Women’a göre bu durum, özellikle sosyoekonomik zorluklar yaşayan kadınların hem iş hayatına katılmalarını zorlaştırıyor hem de emeklerinin tam karşılığını almalarını engelliyor.
Bakım sistemlerine yatırım çok yönlü dönüştürülebilir
UN Women, bakım emeğine yapılacak yatırımların toplumları çok yönlü olarak dönüştürebileceğine dikkat çekiyor. Kapsamlı ve adil bakım sistemleri oluşturmak, kadınların gelir eşitsizliğini azaltabilir, onlara daha fazla iş gücüne katılım fırsatı sunabilir ve kaliteli bakım işlerinin sayısını artırabilir. Küresel olarak iyi kurulmuş bakım sistemleri ile 2035 yılına kadar yaklaşık 300 milyon yeni iş yaratılabileceği ön görülüyor. Böyle bir dönüşüm, yalnızca kadınlar için değil, genel toplumsal refah için de kalıcı faydalar sağlayacak bir adım olarak değerlendiriliyor.
Uluslararası yenilikçi uygulamalar dikkat çekiyor
Dünyanın çeşitli bölgelerinde, bakım hizmetlerine dair yapılan bazı yenilikçi uygulamalar dikkat çekiyor. Örneğin; Brezilya, Şili, Kolombiya ve Panama gibi Latin Amerika ülkeleri, ulusal düzeyde bakım sistemleri oluşturarak kadınların bakım yükünü hafifletmek için adımlar atıyor. Kenya ise ilk ulusal zaman kullanım anketinden elde ettiği verilerle, bakım hizmetlerine dair politika geliştirme sürecinde bilgi tabanını güçlendiriyor. Filipinler’de ise Bakıcı Refahı Yasası ile bakım işçilerinin hakları güvence altına alınmış durumda. İspanya, topluluk içinde uzun süreli bakım için yeni bir stratejiye onay verirken, Kanada ise yerel yönetimlerle birlikte her çocuğun erişebileceği kaliteli, uygun maliyetli ve esnek bir erken eğitim ve bakım sistemi oluşturmak için çalışıyor.
İnsan hakları perspektifiyle ele alınmalı
UN Women’ın açıklamasında, İnsan Hakları Konseyi’nin, bakım ve destek işlerinin insan hakları perspektifiyle ele alınmasının önemine vurgu yapılıyor. Ekonomik ve Sosyal Konsey’in de bakım sistemlerinin toplumsal gelişime katkısı üzerinde durması, bu konudaki uluslararası farkındalığı artırıyor. UN Women, çoklu iş birliği platformları aracılığıyla, bakım sistemlerinin dönüşümü için hem deneyim paylaşımı yapılmasını hem de yeniliklerin yaygınlaştırılmasını hedefliyor.
Eylem çağrısı: Eşitlik için bakım sistemlerini dönüştürelim
UN Women, yaklaşan Pekin Deklarasyonu ve Eylem Platformu’nun 30’uncu yıl dönümünde ‘Eşitlik daha fazladır’ fikriyle bakım sistemlerinin dönüşümü için tüm dünyayı harekete geçmeye çağırıyor. Bu çağrı, kadınların bakım emeğinin hak ettiği değeri görmesi ve toplumsal cinsiyete dayalı iş bölümünün sona erdirilmesi hedefini içeriyor. Sürdürülebilir, eşit ve adil toplumlar inşa etmek için bakım işlerinin değerini yeniden tanımlamak ve toplum genelinde paylaşılmasını sağlamak büyük önem taşıyor. Sonuç olarak, bakım emeği konusu, sadece bireysel bir sorumluluk değil, toplumsal refah için kritik bir yatırım. Kadınların bakım yükünü adil bir şekilde paylaşan, sürdürülebilir sistemlerin kurulması, hem kadınların hayatlarını iyileştirecek hem de toplumu her yönüyle daha güçlü hale getirecek.