Türkiye’de yüzde 29’luk kadın çalışan oranıyla dikkat çeken Ericsson, işe alım süreçlerini ve terfileri cinsiyet eşitliği açısından değerlendiriyor.
Son 10 yıl içinde 171 ülkede düzenlenen 11 bin 400’ün üzerinde Uluslararası Bilişimde Kızlar Günü kutlamasına 377 binden fazla genç kız ve kadın katıldı. Dünyanın dört bir yanında hükümetler, ulusal bilgi ve iletişim teknolojileri düzenleyici kurumları, bilişim şirketleri, akademik kurumlar ve sivil toplum kuruluşları hareketi destekledi. Genç kızların bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik (STEM) ile ilgili alanlara girmelerini teşvik etme konusunda önemli başarılar elde edildi. Ancak hâlâ işletmelerin yapması gereken birçok çalışma var. STEM alanında dikkat çekici bir cinsiyet farklılığı bulunuyor. Yükseköğretimde STEM ile ilgili alanlara kayıtlı öğrencilerin yalnızca yüzde 35’ini kadınlar oluşturuyor. Daha da endişe verici olan ise kadınların bilişim teknolojilerine katılımının yüzde 3 gibi çok düşük bir oranda olması. Örneğin, 2015’te Avrupa’da yükseköğrenimini bitirmiş 1000 kadından sadece 29’u bilgisayarla ilgili bir bölümden mezun olmuştu. Araştırmalar cinsiyet uçurumunun, genç kızların teknoloji ve bilimle ilgili konuları seçme olasılığının düşük olduğu ilköğretim çağlarından itibaren başladığını gösteriyor. Bu eğilim, üniversite ve kariyerlerinin geri kalanı boyunca devam ediyor.
STEM alanını tercih etmiyorlar
Daha çok genç kız ve kadının kariyer olarak bilişim alanında ilerlemeyi tercih etmesi, yalnızca daha iyi çalışma ortamları ya da çeşitli ve kapsayıcı ekipler sağlanması için değil aynı zamanda üretkenlik ve kârlılığı da etkilediğinden büyük önem taşıyor. McKinsey tarafından 12 ülkede 1000 şirket arasında yapılan araştırma, cinsiyet eşitliğini iyileştirmek için adım atan şirketlerin ulusal ortalamalardan daha kârlı olduğunu ortaya koydu. Şu anda, yükseköğrenim veya kariyer seçimi olarak STEM alanını tercih etmek isteyen yeterli sayıda genç kız bulunmuyor. Türkiye’de eğitimin her alanında toplumsal cinsiyet eşitliğini hedefleyen ve bütüncül bir yaklaşım modelini benimseyen devlet, STK’lar ile birlikte eşit cinsiyet dağılımını sağlamak amacıyla çeşitli projeler geliştirmeye devam ediyor. Özellikle Türkiye Cumhuriyeti Milli Eğitim Bakanlığı tarafından diğer bakanlıklar, uluslararası kuruluşlar ve sivil toplum kuruluşları ile birlikte STEM alanında cinsiyet eşitliğini sağlayacak önemli adımlar atılıyor.
“Kadın çalışan oranımız yüzde 29”
Ericsson Türkiye Genel Müdürü Işıl Yalçın konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “Bizim gibi yenilikçi ve toplumun yararına işler yapan firmaların bu alanda çalışmalar yürütmesi cinsiyet eşitsizliğinin ortadan kaldırılmasına yönelik umutlarımızı artırıyor. Ericsson olarak geçtiğimiz birkaç yılda, özellikle üst düzey pozisyonlardaki kadın sayısının artırılması konusunda istikrarlı bir ilerleme kaydettik. Halihazırda Türkiye’de yüzde 29’luk kadın çalışan oranımızla sektörde iyi bir noktadayız. İşe alım süreçlerimizi ve terfilerimizi cinsiyet eşitliği açısından değerlendiriyoruz. Kadın çalışanlarımızın daha üst görevlere atanması için yetenek ve tecrübe gelişiminde onları destekliyoruz. Honeypot tarafından 2018 yılında gerçekleştirilen, Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) ve Avrupa Birliği’nden (AB) 41 ülkeyi kapsayan araştırmanın en önemli çıktısı gösteriyor ki Türkiye, yüzde 37’lik oranla STEM bölümlerinden mezun olan kız öğrenci oranının en yüksek olduğu ülke konumunda. Biz de kariyer yolculuklarında başarı elde edebilmeleri için kızlarımıza desteği hız kesmeden sürdürüyoruz.”