TÜİK hanehalkı işgücü araştırması sonuçlarına göre, kadınların istihdam oranı erkeklerin yarısından az oldu.
TÜİK, her yıl olduğu gibi bu yıl da Mart ayında “İstatistiklerle Kadın” verilerini açıkladı. Nüfus, eğitim ve istihdam konusunda detaylı bilgiler içeren çalışma, evlenme yaşı, boşanma hızı, yaşam süresi gibi konulara da değiniyor.
Kadınların istihdam oranı erkeklerin yarısından az oldu
Hanehalkı işgücü araştırması sonuçlarına göre; 2017 yılında, Türkiye'de 15 ve daha yukarı yaştaki istihdam edilenlerin oranı %47,1 olarak gerçekleşti. Bu oran erkeklerde %65,6, kadınlarda ise %28,9 oldu.
Eğitim durumuna göre işgücüne katılım oranı incelendiğinde; kadınların eğitim seviyesi yükseldikçe işgücüne daha fazla katıldıkları görüldü:
- Okuryazar olmayan kadınların işgücüne katılım oranı %15,9
- lise altı eğitimli kadınların işgücüne katılım oranı %27,7
- lise mezunu kadınların işgücüne katılım oranı %34,3
- mesleki veya teknik lise mezunu kadınların işgücüne katılım oranı %42,6
- yükseköğretim mezunu kadınların işgücüne katılım oranı %72,7 oldu.
En fazla kadın istihdamı hizmet sektöründe
Hanehalkı işgücü araştırması sonuçlarına göre; 2017 yılında cinsiyete ve ekonomik faaliyetlere göre istihdam oranı incelendiğinde; tarım sektöründe toplam istihdam oranı %19,4, erkek istihdam oranı %15,4, kadın istihdam oranı ise %28,3 oldu.
Sanayi sektöründe toplam istihdam oranı %26,5, erkek istihdam oranı %31,4, kadın istihdam oranı ise %15,6 olarak gerçekleşti.
Hizmet sektöründe ise toplam istihdam oranı %54,1 olup bu oran erkeklerde %53,2, kadınlarda %56,1 oldu.
İstihdamda olup bakım sorumluluğu olanların oranı %46,9
İş ve aile yaşamının uyumu, 2018 araştırması sonuçlarına göre; istihdamda olan 18-64 yaş grubundaki bireylerin %46,9'unun bakım sorumluluğu bulunurken bu oran erkeklerde %48,1, kadınlarda ise %44,2 olarak gerçekleşti.
Diğer taraftan, işgücüne dahil olmayanların %38,7'sinin bakım sorumluluğu bulunurken erkeklerde bu oran %14,8, kadınlarda ise %45,9 oldu.
Çalışanların %9,2'si çalışma saatlerinde izin almada sorun yaşıyor
Yaşam memnuniyeti araştırması sonuçlarına göre; 2018 yılında ücretli, maaşlı veya yevmiyeli çalışanlardan çalışma saatleri içerisinde kişisel veya ailevi konularla ilgilenmek için bir veya iki saat izin almada sorun yaşayanların oranı %9,2 iken bu oran erkeklerde %8,8, kadınlarda %10,3 oldu.
Yükseköğretimde görevli kadın profesör oranı %31,2
Yükseköğretim istatistiklerine göre; kadın profesör oranı 2008/'09 öğretim yılında %27,4 iken 2017/'18 öğretim yılında %31,2 oldu. Doçent kadrosunda görev yapan kadın oranı %38,8, öğretim görevlisi kadrosunda görev yapan kadın oranı ise %50,2 oldu.
Kadın büyükelçi oranı %22,1
Dışişleri Bakanlığı verilerine göre; 2009 yılında kadın büyükelçi oranı %10,8 iken bu oran 2018 yılında %22,1 oldu.
Yönetici pozisyonundaki kadın oranı %17,3
Hanehalkı işgücü araştırması sonuçlarına göre; şirketlerde üst düzey ve orta kademe yönetici pozisyonundaki kadın oranı 2012 yılında %14,4 iken 2017 yılında %17,3 oldu.
En az bir eğitim düzeyini tamamlayan kadınların oranı %83,6
Türkiye'de 2017 yılında, 25 ve daha yukarı yaşta olan ve en az bir eğitim düzeyini tamamlayanların toplam nüfus içindeki oranı %89,5 iken bu oran erkeklerde %95,5, kadınlarda ise %83,6 oldu.
Cinsiyet eşitliği endeksi
Cinsiyet eşitliği endeksi öğretim türüne göre incelendiğinde; 2017 yılında ilköğretim öğrenci cinsiyet eşitliği endeksi 1,009, ortaöğretim cinsiyet eşitliği endeksi ve yükseköğretim cinsiyet eşitliği endeksi ise 0,933 oldu. Cinsiyet eşitliği endeksi yıllar itibariyle incelendiğinde ise; yükseköğretim cinsiyet eşitliği endeksinin 2008 yılından beri sürekli kız öğrenciler lehine gelişme gösterdiği görüldü.
(Cinsiyet eşitliği endeksi, kız çocuklarının brüt okullaşma oranının, erkek çocuklarının brüt okullaşma oranına olan göreli büyüklüğünü ifade ediyor. Cinsiyet eşitliği endeks değerinin 1'e eşit olması, kız ve erkek çocukları arasında eşitlik bulunduğu anlamına geliyor. Cinsiyet eşitliği endeks değerinin, 1'den küçük olması erkek çocukları lehine eşitsizlik, 1'den büyük olması ise kız çocukları lehine eşitsizlik olduğunu gösteriyor.)
Kadınlarda ortalama ilk evlenme yaşı 24,8
Evlenme istatistiklerine göre; resmi olarak ilk evliliğini 2018 yılında yapmış olan kadınların ortalama evlenme yaşı 24,8 iken bu yaş erkeklerde 27,8 oldu.
İlk evlenme yaşının en yüksek olduğu il, erkeklerde 30,8, kadınlarda 27,6 ile Tunceli oldu. İlk evlenme yaşının en düşük olduğu iller ise erkeklerde 25,9 ile Şanlıurfa ve Afyonkarahisar, kadınlarda 21,9 ile Ağrı oldu.
Kaba boşanma hızının en yüksek olduğu il, binde 2,79 ile İzmir
Boşanma istatistiklerine göre; 2018 yılında kaba boşanma hızı binde 1,75 oldu. İllere göre incelendiğinde; kaba boşanma hızının en yüksek olduğu il, binde 2,79 ile İzmir oldu. Bu ili binde 2,77 ile Muğla, binde 2,69 ile Antalya izledi. Kaba boşanma hızının en düşük olduğu il ise binde 0,16 ile Hakkari oldu. Bu ili binde 0,28 ile Şırnak, binde 0,31 ile Siirt izledi.
İnternet kullanan kadınların oranı %64,7
Hanehalkı bilişim teknolojileri kullanım araştırması sonuçlarına göre; 2017 yılı Nisan ile 2018 yılı Mart aylarını kapsayan on iki aylık dönemde 16-74 yaş grubundaki bireylerin İnternet kullanım oranı %71,9 oldu. Bu oran, erkeklerde %79,2 iken kadınlarda %64,7 oldu.
Evli erkek ve kadınlar daha mutlu oldu
Yaşam memnuniyeti araştırması sonuçlarına göre; 2018 yılında mutlu olduğunu beyan eden bireylerin oranı %53,4 oldu. Erkeklerde mutluluk oranı %49,6 iken kadınlarda bu oran %57 oldu. Evli bireylerin %56,3'ünün, evli olmayan bireylerin ise %46,7'sinin mutlu olduğu görüldü. Evli erkeklerin %51,6'sı, evli kadınların %60,7'si mutlu olduklarını beyan ederken evli olmayan erkeklerin %45,5'i, evli olmayan kadınların ise %47,9'u mutlu olduğunu ifade etti.
Türkiye nüfusunun %49,8'ini kadın nüfus oluşturdu
Türkiye'de 2018 yılında, erkek nüfus 41 milyon 139 bin 980 kişi olurken kadın nüfus 40 milyon 863 bin 902 kişi oldu. Nüfusun %50,2'sini erkekler, %49,8'ini ise kadınlar oluşturdu.
Kadınlar ile erkekler arasındaki bu oransal denge, kadınların daha uzun yaşaması nedeniyle 65 ve daha yukarı yaş grubundaki kadınların lehine değişti. Bu yaş grubundaki nüfusun %44,1'ini erkekler, %55,9'unu ise kadınlar oluşturdu.
Kadınlarda doğuşta beklenen yaşam süresi 80,8 yıl
Hayat tabloları, 2015-2017 sonuçlarına göre; doğuşta beklenen yaşam süresi, Türkiye geneli için toplamda 78, erkeklerde 75,3 ve kadınlarda 80,8 yıl oldu. (Genel olarak kadınlar erkeklerden daha uzun süre yaşıyor ve doğuşta beklenen yaşam süresi farkı 5,5 yıl olarak paylaşılıyor.)
Dolaşım sistemi hastalıklarından kaynaklı ölümler ilk sırada yer aldı
Ölüm nedeni istatistikleri sonuçlarına göre; 2017 yılında ölüm vakalarının nedenleri arasında ilk sırada %39,7 ile dolaşım sistemi hastalıkları, ikinci sırada %19,6 ile iyi ve kötü huylu tümörler, üçüncü sırada ise %12 ile solunum sistemi hastalıkları yer aldı.
Cinsiyete göre ölüm vakalarının nedenleri incelendiğinde; sıralamada kadın erkek arasında önemli bir farkın olmadığı görüldü. Buna göre; kadınların ölüm nedenlerinde ilk sırayı %43,7 ile dolaşım sistemi hastalıkları, ikinci sırayı %15,1 ile iyi ve kötü huylu tümörler, üçüncü sırayı ise %11,2 ile solunum sistemi hastalıkları aldı.