TÜSİAD, AÇEV ve PwC tarafından hazırlanan rapor, Türkiye’de kreş arz ve talebini geliştirmek için bütüncül bir kamu politikasının gerekliliğinin altını çiziyor.
TÜSİAD, AÇEV ve PwC tarafından hazırlanan İş ve Özel Yaşam Dengesi Yolunda Çocuk Bakım ve Eğitim Hizmetlerinin (Kreşlerin) Yaygınlaştırılması Raporu geçtiğimiz hafta yayınlandı.
Kadınların çalışma konusundaki tercihlerinde belirleyici nedenlerden birinin çocuk bakımı olmasından hareketle hazırlanan rapor, ülkemizde kurumsal çocuk bakım ve eğitim hizmetlerinin yaygınlaştırılması gerektiğinin altını çiziyor.
İş ve Özel Yaşam Dengesi Yolunda Çocuk Bakım ve Eğitim Hizmetlerinin (Kreşlerin) Yaygınlaştırılması Raporu, kreşlerin istihdam ve topluma faydalarını farklı açılardan ele alıyor, kreşlerin yaygınlaştırılmasına yönelik öneriler paylaşıyor. Konunun bütüncül şekilde değerlendirildiği raporda aşağıdaki başlıklar ele alınıyor:
- Çocuk bakım ve eğitim kurumlarının yaygınlaştırılmasının önemi
- Kreşlerin kadın istihdamı, çocuk gelişimi, iş yeri, kamu maliyesi ve toplumsal fayda açılarından önemi Çeşitli ülkelerden kreş hizmetleri ile ilgili kamu politikaları
- İşverenlerin çalışanlarına kreş konusunda sunabileceği destekler ve örnek uygulamalar
- Kreş kuruluşu ve yönetimine yönelik örnek bir fizibilite çalışması
- Kreşlerle ilgili güncel mevzuat ve teşvikler
- Türkiye’de kreşlerin yaygınlaştırılmasına yönelik öneriler
İş ve Özel Yaşam Dengesi Yolunda Çocuk Bakım ve Eğitim Hizmetlerinin (Kreşlerin) Yaygınlaştırılması Raporu’ndan Öneriler
- Türkiye’de kreş arz ve talebini geliştirmeye yönelik bütüncül bir kamu politikasının hayata geçirilmesi gerekiyor. Kamunun doğrudan destekleri ve özel sektöre yönelik teşviklerle, her ailenin erişebileceği kaliteli çocuk bakım ve eğitim hizmetleri yurt çapında yaygınlaştırılmalı.
- MEB 2023 Vizyonu’nda hedeflendiği gibi ilkokul öncesinde bir yıl okul öncesi eğitim zorunlu olmalı ve kademeli olarak daha erken yaşlar için zorunluluk kapsamı genişletilmeli. Kamu bu hizmeti ücretsiz sunmalı.
- Kreşlerin yaygınlaştırılması belediyelerin görev alanlarına dahil edilmeli ve kreşlerin kurulum ve işletme giderleri için belediyeler desteklenmeli.
- Kreş kuruluş ve işleyiş esaslarının kolaylaştırıcı olması bakımından ilgili mevzuat ve standartlar gözden geçirilmeli. Kaliteli hizmetlere erişimi kolaylaştırmak ve yaygınlaştırmak için daha esnek modeller oluşturulmalı.
- Kreş yatırımına yönelik mevcut teşviklerin geliştirilmesi gerekiyor. Örneğin, kreş yatırımlarının 6. bölge teşvikleri kapsamına alınması, KOBİ desteklerinden kreş girişimcilerinin öncelikli olarak yararlanması, kreşlerde çalışanlara yönelik vergi-prim teşvikleri getirilmesi, OSB kreşlerine çocuk başına destek sağlanması…
- İşletmelerin çalışanlarına sağladığı kreş desteklerinin “kreş çeki” kullanılarak verilmesinin önü açılmalı.
- Şehirleşmenin getirdiği imkanlar kreşlerin yaygınlaştırılması amacıyla değerlendirilmeli. Bu kapsamda, toplu konut projeleri, alışveriş merkezleri gibi hazır kiralanabilir arsa kapasitesi olan yerler incelenmeli.
Raporda kreş hizmetlerinin sunumuna yönelik özel sektörden örnekler de paylaşılıyor. Bu örnekler üç grupta ele alınıyor:
- Şirketlerin Kendi Bünyesinde veya İşyeri Yakınında Kreş Açması (Bu konuda Türkiye’den Yeşim Tekstil örneği incelenebilir)
- Şirketlerin Anlaşmalı Kreşlerden Hizmet Alması (Bu konuda Türkiye’den Martur örneği incelenebilir)
- Şirketlerin Çalışanlarına Nakit Kreş Desteği Vermesi (Bu konuda Türkiye’den Siemens ve Borusan Mannessman örnekleri incelenebilir)
İş ve Özel Yaşam Dengesi Yolunda Çocuk Bakım ve Eğitim Hizmetlerinin (Kreşlerin) Yaygınlaştırılması Raporu'na bu linkten ulaşabilirsiniz.