Eğitim Reformu Girişimi (ERG) 2017-2018 Eğitim İzleme Raporu’nu paylaştı.
Eğitim Reformu Girişimi (ERG) 2017-2018 Eğitim İzleme Raporu’nu paylaştı.
Bu yıl on birincisi yayınlanan Eğitim İzleme Raporu’nda eğitimin durumu, eğitime erişim, eğitime ayrılan kaynaklar, öğretmen politikaları ve içerik gibi pek çok konu ele alınıyor. Rapor, çocuğun ve toplumun gelişimi için eğitimde yapısal dönüşüme nitelikli veri, yapıcı diyalog ve farklı görüşlerden ortak akıl oluşturarak katkı yapan bağımsız ve kar amacı gütmeyen bir girişim olan Eğitim Reformu Girişimi (ERG) tarafından hazırlanıyor.
“Tüm çocukların nitelikli eğitime erişiminde mevcut durum nedir?” sorusuna yanıt aranan raporda, 15-30 yaş aralığındaki gençlerle ilgili değerlendirmelere yer veriliyor. Eğitim İzleme Raporu, eğitimin çıktısını, gençlerin beceri durumunu, eğitime ve istihdama katılımını, toplumsal değerlerini ve yargılarını da kapsayacak biçimde ele alıyor.
Eğitim İzleme Raporu’nda cinsiyet eşitliğiyle ilgili öne çıkan bulgular ise şöyle:
- Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından 2016 yılında gerçekleştirilen Gençlerin İşgücü Piyasasına Geçişi Araştırması’nın sonuçlarına göre, 15-34 yaş arasındaki kadınlar için ilkokuldan sonra eğitimi sürdürememenin en önemli nedeni “ailesinin veya eşinin eğitime izin vermemesi” olarak öne çıkıyor.
- Ortaokul ve liseden sonra eğitimi sürdürmemenin en önemli nedeni “evlilik veya diğer ailevi nedenler” olarak ifade ediliyor.
- Son yıllarda kız çocukların okullulaşma oranlarındaki artış kuşaklar arasında bir iyileşme olduğuna işaret etse de, bu iyileşmenin hız kazanması için toplumsal cinsiyet eşitliğinin yenilikçi yöntem ve yaklaşımlarla mevzuat, içerik, okul ortamı gibi eğitimin tüm alanlarına yansıması gerekiyor.
- Genç kadınların eğitime devam edememe ve istihdama katılamama nedenleri arasında toplumsal cinsiyete dayalı ayrımcılığın gözlemleniyor olması, ders kitaplarında kadın ve erkeklerin eşit haklara sahip bireyler olarak yeterince kapsanmamasının önemli bir eksiklik olduğunu gösteriyor.
- Yapılan araştırmalar, özellikle toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda ders kitaplarında gerileme olduğuna dikkat çekiyor.
- “18-24 yaş aralığındaki kişilerden en fazla ortaokul mezunu olan ve daha üstü bir eğitim kademesinde kayıtlı olmayanların ilgili çağ nüfusuna oranı” olarak tanımlanan eğitimden erken ayrılma oranı Türkiye’de erkekler için %31 kadınlar için %34.
- Eğitimden erken ayrılma konusunda kadınlar daha dezavantajlı durumda olsa da, erkekler için bu sorunun boyutunun küçük olduğu söylenemez. Erkekler için ilkokuldan ve ortaokuldan sonra eğitimi sürdürememenin en önemli nedenleri ise “eğitimin maliyetinin karşılanamaması/yüksek olması” ile “çalışmak istemesi” olarak öne çıkıyor.
- Geçmiş kuşaklara göre okuma yazma oranında büyük bir artış görülmüş olsa da, 2017 verilerine göre 14-24 yaş aralığındaki her bin gençten 1’i ve her bin kadından 4’ü halen okuma yazma bilmiyor.
- Avrupa İstatistik Ofisi (Eurostat) verilerine göre, Türkiye, karşılaştırmalı sonuçların bulunduğu Avrupa ülkeleri içinde eğitimden erken ayrılma oranının en yüksek olduğu ülke. Kadınlar ve erkekler arasındaki fark da en yüksek Türkiye’de. 2017’de bu oran kadınlarda %34, erkeklerde %31.
- Türkiye’de 15-29 yaş arasındaki gençlerin %27,2’si ne öğrenim görüyor ne de bir işte çalışıyor. Bu, OECD üyesi ülkeler içindeki en yüksek oran. (OECD ortalaması %13,4). Türkiye’deki 15-29 yaş arası erkeklerde %15,2 olan bu oran Türkiye’deki aynı yaş grubundaki kadınlarda %39,9.
- 2017 verilerine göre Türkiye’deki 15-24 yaş arasındaki gençlerin %34,3’ü bir işte çalışıyor. Bu yaş grubu için işsizlik oranı ise %20,8. Bu oran erkeklerde %17,8, kadınlarda ise %26,1.
Eğitim İzleme Raporu'nun tamamına bu linkten ulaşabilirsiniz.