‘Geleceğin Tüketicileri: Gelecek, Hayaller ve Gerçekler’ başlıklı rapor toplumsal cinsiyet rollerinin çocukların hayal dünyaları üzerindeki etkilerini ortaya koydu.
KidZania İstanbul ve FutureBright’ın araştırması, toplumsal cinsiyet rollerinin çocuklar üzerindeki etkilerini ele aldı. Toplumsal cinsiyet rollerinin çocukların hayal dünyaları üzerindeki etkilerini ortaya koyan araştırma için 6-14 yaş arasındaki çocuklar ve ebeveynleri ile görüşmeler yapıldı ve sonucunda bir rapor hazırlandı. Rapor, kız ve erkek çocuklarının hayal ettikleri gelecek, meslek tercihleri ve toplumsal cinsiyet eşitliğine dair algılarının toplumdaki cinsiyet rollerinden nasıl etkilendiğini gösterdi. ‘Geleceğin Tüketicileri: Gelecek, Hayaller ve Gerçekler’ başlıklı rapor, çocukların geleceğe dair beklentilerinin cinsiyete dayalı kalıplarla sınırlandığını gözler önüne serdi.
Hayal dünyaları farklı yönlerde şekilleniyor
Araştırmanın sonuçlarına göre, erkek çocukları arasında maddi temelli ve kariyer odaklı hayallerin baskın olduğu görülüyor. Zengin ve güçlü olma, araba sahibi olma gibi daha maddi hedefler erkek çocuklarının hayal dünyasında öne çıkarken, kız çocukları arasında daha çok sosyal ilişkiler, aile ile vakit geçirme ve toplum için yararlı olma gibi konular dikkat çekiyor. Kız çocuklarının dünyaya karşı daha duyarlı ve topluma katkıda bulunma yönünde hayaller kurması, toplumsal cinsiyet kalıplarının hayal dünyalarına nasıl yansıdığını ortaya koyuyor. Örneğin, ‘daha iyi bir dünya’ hayali kız çocukları arasında yaygınken, erkek çocukları arasında araba sahibi olma hayali daha belirgin.
Toplumsal cinsiyet rolleri meslek tercihlerini de belirliyor
Araştırma, çocukların meslek tercihleri konusunda da toplumsal cinsiyet rollerine bağlı kaldığını gösteriyor. Kız çocukları daha çok doktor, öğretmen, hemşire veya veteriner gibi toplumda kadınlara atfedilen meslek gruplarına yöneliyor. Öte yandan erkek çocukları, fiziksel güç ve yetkinlik gerektiren polislik, futbolculuk ve pilotluk gibi meslekleri tercih ediyor. Bu sonuçlar, çocukların çevrelerinden edindikleri toplumsal normların ve medya aracılığıyla aktarılan cinsiyet kalıplarının, meslek seçimlerini şekillendirdiğini ortaya koyuyor.
Cinsiyet eşitliği bilinci erken yaşlarda geliştirilmeli
FutureBright Group Kurucusu Akan Abdula, araştırma sonuçlarına dair yaptığı açıklamada, toplumsal cinsiyet eşitliği bilincinin erken yaşlardan itibaren geliştirilmesinin önemine dikkat çekiyor. Abdula’ya göre, çocuklar 30 aylık olduklarında cinsiyet kimliklerini fark etmeye başlıyor ve dört yaşına geldiklerinde bu farkındalık belirginleşiyor. Bu süreçte, çevrelerinden ve medya içeriklerinden edindikleri toplumsal normlar doğrultusunda, cinsiyetlerine uygun olarak tanımlanan kalıpları içselleştiriyorlar. Bu durum, çocukların meslek hayallerini ve gelecek planlarını sınırlayabiliyor. Araştırma sonuçları, kız çocuklarının bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik (STEM) gibi alanlara ilgi göstermemesi nedeniyle bu sektörlerde kadın temsilinin düşük kaldığını ve yeterli iş gücünün sağlanamamasına yol açtığını gösteriyor. Toplumsal cinsiyet eşitliği bilincinin erken yaşlarda aşılanması ise çocukların hayallerini cinsiyet kalıplarının ötesinde şekillendirmelerine yardımcı olabilir.
Daha kapsayıcı bir yaklaşım benimsenmeli
KidZania İstanbul CEO’su Ebru Timur, çocukların hayallerini desteklemek ve cinsiyet eşitliğine duyarlı bir bakış açısı kazandırmak amacıyla kapsayıcı projeler geliştirdiklerini belirtiyor. Timur’a göre, toplumsal cinsiyet eşitliği bilincinin çocuklara aşılanması, yalnızca bireysel hedeflerin şekillenmesi açısından değil, toplumsal yapının dönüşümü açısından da hayati bir öneme sahip. Çocuklara sunulan rol modeller ve meslek deneyimlerinin, onların cinsiyet kalıplarını aşarak kendilerini gerçekleştirmelerine olanak tanıdığını vurguluyor. Timur; “Çocukların hayallerini ve hedeflerini desteklemek için daha kapsayıcı bir yaklaşım benimsenmeli. Eğitim programları, oyun alanları ve sosyal projeler, her iki cinsiyetin de hayal dünyalarını genişletecek, farklı beceriler geliştirecek ve eşit fırsatlar sunacak şekilde tasarlanmalı. Bu doğrultuda KidZania İstanbul olarak çeşitli etkinlikler ve projeler düzenleyerek, çocukların eşit fırsatlarla büyümesine katkı sunmayı hedefliyoruz” diyor.
KidZania’da cinsiyet kalıplarının ötesine geçiliyor
KidZania İstanbul, toplumsal cinsiyet eşitliğini destekleyen projeleri ile çocukların hayal dünyalarını genişletmeyi ve onlara eşit fırsatlar sunmayı amaçlıyor. Çocuklar, KidZania’da meslekleri deneyimleyerek cinsiyet kalıplarının ötesine geçiyor ve ‘ben de yapabilirim’ duygusunu kazanıyorlar. Örneğin, kız çocukları polis veya pilot gibi meslekleri deneyimleyip toplumda kendilerine dayatılan rollerin ötesinde hayaller kurabiliyorlar. Bu deneyimler, çocukların kariyer seçimlerinde daha eşitlikçi bir yaklaşım benimsemelerine yardımcı oluyor.
Toplumsal cinsiyet eşitliği geleceğin toplumlarını şekillendiriyor
Dünya genelinde yapılan araştırmalar, çocukların kariyer hayallerinin toplumsal cinsiyet rollerine göre şekillendiğini destekliyor. World Economic Forum’un ‘The Future of Jobs Report 2023’ raporu da çocukların meslek seçimlerinin cinsiyet kalıpları ile sınırlandığını ortaya koyuyor. Kız çocukları daha çok öğretmenlik veya hemşirelik gibi geleneksel olarak kadınlara atfedilen mesleklere yönelirken, erkek çocukları mühendislik veya bilgisayar bilimi gibi alanlara ilgi gösteriyor. KidZania İstanbul ve FutureBright’ın ortak araştırmasına göre bu durum, STEM alanlarındaki kadın temsilinin düşük kalmasına ve bu sektörlerde yeterli iş gücünün sağlanamamasına yol açıyor.
Çocuklara eşit fırsatlar sunmak gerekli
Araştırma sonuçları, çocukların toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda daha bilinçli yetiştirilmesi gerektiğini ve onlara geniş bir kariyer perspektifi sunmanın önemini vurguluyor. KidZania İstanbul ve FutureBright, bu hedef doğrultusunda yürüttükleri çalışmalarla, çocukların cinsiyetlerine dayalı sınırlamalardan kurtularak hayallerini daha geniş bir bakış açısıyla inşa etmelerine yardımcı olmayı amaçlıyor. Cinsiyet kalıplarının ötesinde meslekleri keşfetmelerine ve bu alanlarda yetkinleşmelerine olanak tanıyarak, gelecekte daha eşitlikçi toplumların temellerini atmayı hedefliyorlar.