Yardım kuruluşu Oxfam’ın Toplumsal Cinsiyet ve Afet Risk Azaltma rehberinde yer alan toplumsal cinsiyet açısından ayrıştırılmış afet etkileri...
Afet risk azaltma çalışmalarında toplumsal cinsiyetin ana akımlaştırılması önem taşıyor. Oxfam tarafından kendi program ekibi, paydaş kurumlar ve afet risk azaltma alanında faaliyet gösteren diğer kuruluşlar için hazırlanmış Toplumsal Cinsiyet ve Afet Risk Azaltma rehberinde, toplumsal cinsiyet açısından ayrıştırılmış afet etkileri şöyle maddelenmiş:
- Afet dönemlerinde aileler çoğunlukla günlük ev işlerini yerine getirme imkânlarının sınırlı olduğu barınaklara yerleşmek durumunda kalıyor. Bu görevlerden daha çok kadınlar sorumlu tutuldukları için bu durum onlar için ilave bir yük oluşturuyor.
- Erkeklerin gerek mevsimsel olarak gerek sel gibi doğal hava olayları karşısında, bazen yıllarca süren göç etme eğilimleri kadınlara oranla daha fazla. Birçok durumda erkeklerin göç etmesiyle geride kalan kadın liderliğindeki hane halkı, genellikle yoksul durumda. Kadınlar çoğu zaman göç eden eşlerinin gönderdikleri para transferlerine ulaşamıyor ve onlarn başka gelir kaynakları da bulunmuyor. Bu kadınların, çocuklarının ve yaşlı akrabalarının bakımı da dâhil iş yükleri, erkek göçü sebebiyle önemli ölçüde artıyor. Zira hem ev içi bakım yükü hem de geçim sağlama yükünü omuzlamak durumunda kalıyorlar. Geçim stratejileri oluşturulurken hane halkı geliri açısından para transferlerinin önemi genelde azımsanıyor.
- Afet durumlarında kadınların üreme sağlığı ile ilgili özel ihtiyaçları olabiliyor. Ve bu durumlarda, bunlarla ilgili destek hizmetlerine erişim -örneğin hamilelik, doğum, emzirme ve korunma- çökmüş olabiliyor. Afet halinde kadınların menstrüasyonla ilgili olağan uygulamaları da kesintiye uğruyor. Suyla ilgili afetlerde kadınlar ve kız çocukları vajinal enfeksiyonlara karşı duyarlı.
- Hava ısısındaki değişimler ve/veya yağmurlar, çeşitli hastalıkların yayılmasını etkiliyor. Hastalıkların etkileri hem kadınların sağlığına tehdit oluşturarak hem de ailenin hastalanan diğer üyeleriyle ilgili bakım sorumluluklarını artırarak kadınları olumsuz yönde etkiliyor.
- Afetler sırasında erkekler üzerindeki olumsuz kültürel normlardan kaynaklanan baskılar artabiliyor. ‘Afetler sırasında ‘erkek olmanın anlamı’ ile ilgili kültürel norm ve algılamalar, riskli ve istenmeyen kahramanlıkları teşvik edebiliyor; erkekleri yardım almaktan caydırabiliyor, ev içi şiddetin düzeyini artırabiliyor. Ayrıca zorluklarla baş etme yöntemi olarak alkol ve uyuşturucu kullanımını yükseltebiliyor.
- Afetler sırasındaki konut kayıpları aileleri, kadınların ve kız çocuklarının güvenli olmayabilecekleri barınaklara ya da akraba/komşularla birlikte yaşamak durumunda bırakabiliyor.
- Afetler sonrasında kadınlar ve çocuklar insan kaçakçılığı, ev içi ve cinsel şiddetin hedefi olabiliyor.
- Afetler sırasında erkek göçü hem kadınlar hem de erkekler için güvenli olmayan cinsel pratiklere yol açabiliyor.
Kaynak: Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Akademik Veri Yönetim Sistemi
Toplumsal Cinsiyet ve Afet Risk Azaltma
Maria Caterina Ciampi, Fiona Gell, Lou Lasap, Edward Turvill
Çeviri: Gül Yalçın, Ebru İnal, Nüket Paksoy Erbaydar, Edip Kaya
© Oxfam GB