Boğaziçi Üniversitesi’nin araştırması, koronavirüs salgını sürecinde ebeveynlerin psikolojik sağlığının olumsuz etkilendiğini ortaya koydu. Katılımcıların üçte biri, bu süreçte bir dizi rahatsız edici duygu yaşadığını belirtti.
Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri ‘'Covid-19 Pandemisinin Aile Yaşantısına Yansımaları’ başlıklı bir araştırma yayımladı. Boğaziçi Üniversitesi Temel Eğitim Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Mine Göl Güven, aynı bölümden araştırmacı Vuslat Şeker, Öğrenme Bilimleri Programı'ndan araştırmacılar Gizem Alvan, Fetiye Erbil, Merve Özgünlü ve bağımsız araştırmacı Bahar Uzunkök tarafından yapılan araştırma, ebeveynlerin psikolojik sağlığının karantina sürecinden olumsuz etkilendiğini ortaya koydu.
Üç bölüm olarak kamuoyu ile paylaşılması hedeflenen araştırmanın ilk raporunda, katılımcı ebeveynlere ve çocuklarına dair temel demografik bilgiler, yaşam alanlarına dair bilgiler, Covid-19 (koronavirüs) salgını kısıtlamalarıyla birlikte ebeveynlerin çalışma durumlarındaki değişim ve evde çalışma deneyimleri, ebeveyn ve aile üyelerinin sağlık durumlarıyla salgından ne ölçüde etkilendikleri ele alındı. Araştırmaya, Türkiye'nin 39 kentinden 323 ebeveyn katıldı.
Duygu durumunda olumsuzluklar öne çıktı
Katılımcı ebeveynlerin üçte biri, karantina sürecinde bir dizi rahatsız edici duygu yaşadığını belirtti. Yüzde 30'u olumlu duygular yaşamadığını, yüzde 32'si durumlara aşırı tepki verme eğiliminde olduğunu, yüzde 34'ü bazen tedirgin hissettiğini, yüzde 32'si bir işi yapmalarını engelleyen her şeye karşı hoşgörüsüz olduğunu ve yüzde 32'si de alıngan olduklarını hissettiğini ifade etti. Katılımcıların bir kısmı ise nefes almada sıkıntı yaşama, ağızda kuruluk, titreme, kalbin hızlı atması gibi fiziksel sorunlar yaşadığını belirtti. Koronavirüs öncesinde katılımcıların yüzde 67'si kendini rahat hissettiğini, yüzde 82'si işe yarar hissettiğini, yüzde 68'i diğer insanlara yakın hissettiğini, yüzde 73'ü problemlerle iyi başa çıkabildiğini ve yüzde 75'i gelecekle ilgili iyimser düşündüğünü ifade ederken ebeveynlerin koronavirüs sonrası duygu durumlarında olumsuzluklar yaşadığı belirlendi.
Karantina kurallarına uyuldu
Ebeveynlere koronavirüs kısıtlamaları esnasında ne ölçüde evde kaldıkları, hangi sebeplerle dışarı çıktıkları, çıktıklarında aldıkları önlemler, kişisel korunma ve hijyen davranışlarındaki değişimlerle ilgili sorular da soruldu. Ebeveynlerin koronavirüs kısıtlamaları esnasında alınması gereken önlemlere büyük oranda uyduğu, evde kalma uyarılarını dikkate alıp genellikle zorunlu ihtiyaçlar dışında dışarıya çıkmadığı, kişisel hijyenlerini korumak için dikkatli oldukları gözlendi. Alınan önlemler; en çok maske takma (yüzde 85), elleri sık yıkama (yüzde 79), sosyal mesafeyi koruma (yüzde 67), dışarıdan alınanları dezenfekte etme (yüzde 60) olarak sıralandı.
Halk yeterince tedbir almadı
Araştırmada, koronavirüsün yayılmasını önleme ve salgından korunmayı sağlamada yetkililerin önerilerine; kendilerinin, çocuklarının ve halkın ne ölçüde uyduğu da soruldu. Katılımcılar, önlem alma ve korunma konusunda da kendilerini en tedbirli bulduklarını, çocuklarının biraz daha az tedbirli olduğunu, en az tedbir alanın ise halk olduğunu düşündüğünü ifade etti.
İki ebeveynden birinin çocuğu online eğitim alamadı
Araştırmaya katılan ebeveynlerden 4-12 yaş aralığında birden fazla çocuğu var ise, en küçük çocuklarını düşünerek soruları cevaplamaları istendi. Yaş ortalaması 6 olan bu çocukların yüzde 48'inin cinsiyeti erkek, yüzde 52'si kız olarak belirtildi. Katılımcı ebeveynlerin yüzde 95'i çocuklarının özel bir gereksinimi olmadığını ifade ederken, yüzde 5'i olduğunu belirtti. Bu gereksinimler arasında; zihinsel ve fiziksel gereksinimler, dikkat eksikliği, hiperaktivite, öğrenme güçlüğü, disleksi, konuşma bozuklukları ve down sendromu olduğu görüldü. Katılımcıların yüzde 5'i çocuklarının salgından önce özel eğitim aldığını belirtti. Bu durumda olan yaklaşık iki ebeveynden biri (yüzde 40) çocuğunun koronavirüs kısıtlamaları sebebiyle bu eğitimi online alamadığını belirtti. Katılımcı ebeveynlerin yüzde 56'sı koronavirüs kısıtlamaları esnasında çalışmalarını evden yürüttüğünü ifade ederken, evden çalışmanın zor olduğunu ifade edenlerin oranı yüzde 26 oldu.
Raporun tamamına bu linkten ulaşabilirsiniz.