1995 Pekin Deklarasyonu’nun üzerinden 30 yıl geçmesine rağmen, kız çocukları eğitimden sağlığa, dijital erişimden şiddete kadar pek çok alanda hâlâ büyük zorluklarla karşı karşıya.
UNICEF (Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu), UN Women (Birleşmiş Milletler Kadın Birimi) ve Plan International’ın yayımladığı yeni rapor, son 30 yılda kız çocuklarının yaşam koşullarında elde edilen kazanımları ve hâlâ süregelen derin eşitsizlikleri gözler önüne seriyor. Dünya Kadınlar Tarihi Ayı kapsamında yayımlanan ‘Kızların Hedefleri: Kızlar İçin Ne Değişti?’ başlıklı rapor, kız çocuklarının eğitimden sağlığa, dijital erişimden şiddete kadar pek çok alanda hâlâ büyük zorluklarla karşı karşıya olduğunu gösteriyor. 1995 Pekin Deklarasyonu’nun üzerinden 30 yıl geçmesine rağmen, dünya genelinde cinsiyet eşitliği hedefine ulaşmak için 134 yıla daha ihtiyaç duyuluyor.
Eğitimde ilerleme var ama eşitlik sağlanamadı
2000 yılından bu yana eğitim dışı kalan kız çocuklarının sayısı yüzde 39 oranında azaldı. Günümüzde eğitim almayan erkek çocukların sayısı kızlardan fazla olsa da 15-24 yaş arası genç kadınlar arasında hâlâ 50 milyon kişi okuma-yazma bilmiyor. Bu sayı, erkeklerde 39 milyon. Özellikle Sahra Altı Afrika’da bu oran 1995’e kıyasla artmış durumda. Ayrıca dünya genelinde genç kadınların lise düzeyinde eğitimi tamamlama oranı hâlâ düşük ve kırsal, yoksul bölgelerde bu durum daha da ağırlaşıyor.
Ekonomik hayata katılım hâlâ sınırlı
Dünya genelinde 15-24 yaş arasındaki genç kadınlar, erkeklere kıyasla iki kat daha fazla ne eğitimde ne de istihdamda (NEET) yer alıyor. Güney Asya gibi bazı bölgelerde bu oran üç katına çıkabiliyor. Ayrıca düşük gelirli ülkelerdeki her 10 kız çocuğundan 9’u internete erişemiyor. Dijital becerilere ulaşamayan kız çocukları, gelecekteki ekonomik fırsatlardan dışlanıyor.
Sağlıkta iyileşme var ama eşitsizlik sürüyor
Genç kızların doğum oranı son 30 yılda yarıya inse de bu yıl 12 milyon ergen kız çocuğunun doğum yapması bekleniyor. 10-14 yaş arası 325 bin kız çocuğu da bu riskli doğumlara maruz kalıyor. Aşı erişimi, aile planlaması ve doğum kontrol yöntemleri hâlâ yetersiz. HIV/AIDS gibi hastalıklarda da kızlar, vakaların yüzde 70’ini oluşturuyor.
Şiddet ve zararlı geleneksel uygulamalar yaygın
Kız çocukları cinsiyete dayalı şiddete en çok maruz kalan grup. Genç yaşta evlilik oranları düşmüş olsa da dünyada hâlâ her beş kız çocuğundan biri 18 yaşından önce evleniyor. Kadın sünneti uygulaması bazı ülkelerde azaldı ama her yıl yaklaşık 4 milyon kız çocuğu bu zararlı geleneğe maruz kalıyor. Ayrıca, ergenlik çağındaki kızların dörtte biri partner şiddeti görüyor.
Eşitlik için yatırım şart
UNICEF raporu, cinsiyet eşitliği için hâlâ yolun çok başında olduğumuzu vurguluyor. Kız çocuklarının eğitime, dijital becerilere, ekonomik fırsatlara ve sağlık hizmetlerine erişimini artırmak, şiddetle mücadele etmek ve yasal düzenlemeleri güçlendirmek, bu yolculuğun temel adımları arasında. Dünya Ekonomik Forumu’nun yürüttüğü Küresel Cinsiyet Eşitliği Hızlandırıcıları, şu ana kadar 1 milyondan fazla kadına ekonomik fırsat sağlamış olsa da, sistemik eşitsizlikleri kırmak için daha fazla kaynak ve kararlılığa ihtiyaç duyuluyor.