İzlanda'da denenen 'haftada dört gün mesai' uygulamasının ilk analizlerine göre çalışmaya katılanlarda stres, tükenmişlik sendromu ve sağlık-iş hayatı dengesinde iyileşme gözlendi.
Kadınların karar alma mekanizmalarındaki artışına paralel önemli değişimler de yaşanıyor. İzlanda Başbakanı Katrin Jakobsdottir’in iş ve özel hayat dengesini sağlama amacıyla başlattığı haftada dört gün mesai uygulamasıyla ilgili ilk araştırma sonuçları ortaya çıktı. Dünyanın en kapsamlı ‘haftada dört gün mesai’ denemesinden çıkan sonuçlara göre; çalışmaya katılanlarda stres, tükenmişlik sendromu ve sağlık-iş hayatı dengesinde iyileşme gözlemlendi.
Ezici bir başarı olarak tanımlanıyor
Araştırmacılar, İzlanda'da dünyanın şimdiye kadarki en büyük dört günlük çalışma haftası denemesinin ‘ezici bir başarı’ olduğunu, İngiltere’de de denenmesi gerektiğini öne sürdü. Deney, sendikalar ve sivil toplum gruplarından gelen baskıların ardından Reykjavik belediye meclisi ve İzlanda hükümeti tarafından düzenlendi. 2015 ve 2019 yılları arasında, ülkenin çalışan nüfusunun yüzde birinden fazlasının dahil olduğu bir araştırma gerçekleştirildi. Çalışma saatleri (dokuzdan beşe sözleşmeler ve standart olmayan vardiyalılar dahil) ücretlerde bir azalma olmaksızın çalışma haftası boyunca 35 veya 36 saate indirildi. Denemeler, hastaneler, ofisler ve oyun okulları gibi farklı işyerlerinde yapıldı. Pilot uygulamanın sonuçlarına göre, katılan 2500 işçi için hem üretkenliğin hem de refahın arttığı ortaya çıktı.
Dünya Sağlık Örgütü uyarmıştı
Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ), Uluslararası Çalışma Örgütü’yle birlikte yaptığı çalışmaya göre, haftada 55 saat veya daha uzun süre çalışanların, 35-40 saat çalışanlara oranla 'inme' sebebiyle yaşamını yitirme riski yüzde 35, kalp hastalıklarından ölme riski ise yüzde 17 daha yüksek.