Dünyadaki insanların yarısı kadın iken bilim dünyasında hâlâ belirgin bir kadın eksikliği var. Kadınların bilimsel kariyerlerdeki sorunları sizin için derledik.
Dünya genelinde 8 milyar insanın yarısı kadın. Bu orana bakıldığında kadınların sayısal olarak birçok alanda varlık göstermeleri beklenir ama bilim dünyasında hâlâ belirgin bir kadın eksikliği var. Nobel Ödülü kazananların sadece yüzde 7'si kadın. Theconversation.com’da yayınlanan bir makalede ‘bu farklılıklar gerçekten doğuştan mı geliyor?’ sorusu mercek altına alındı.
Doğal farklar mı yoksa kalıplar mı?
İnsanlar 23 çift kromozoma sahip ve cinsiyetin belirlenmesinde son çift önemli: Kadınlarda iki X kromozomu, erkeklerde bir X ve bir Y kromozomu bulunur. Evet farklıyız ama toplumsal normlar, cinsiyet kimliğimizi belirleyen biyolojik farklardan daha etkili olabiliyor. Makalede Fransa ile ilgili istatistiklerden yola çıkılarak şu sonuca varılmış: “Cinsiyet, becerilere dair stereotipilerle de (belirli gruplara keyfi olarak atfedilen karakter özellikleri) tanımlanır ve bu bilim dünyasında kadınların az olmasının büyük ölçüde açıklamasıdır. Erken yaşlardan itibaren, çocukların çevreleri cinsiyetle belirlenmiş beklentilere göre değişir. Ancak Fransa'da ilkokula başladıklarında kızlar, matematikte erkeklerle aynı seviyede olmasına rağmen, akademik kariyerlerinde matematikçilerin sadece yüzde 22'sini oluşturuyor.”
Stereotiplerin gücü
Belirli gruplara keyfi olarak atfedilen karakter özellikleri olan stereotiplr ve kadınların matematikte başarılı olamayacakları fikrine hızla kapılmalarına neden olabilirler. 2009'da Aix-Marseille Üniversitesi'nde yapılan bir araştırma, aynı testi alan 12 yaşındaki çocukların cinsiyetlerine göre performanslarını değiştirdiğini gösterdi. Testin adı değiştiğinde, kızlar geometri testinde daha düşük performans gösterdi, ancak test ’çizim’ olarak adlandırıldığında erkekleri geride bıraktılar.
Mentorluk ve destek programıyla kadınlar desteklenebilir
- Bilimsel kariyerlere başlangıç aşamasında kadınlar, erkeklere kıyasla daha az temsil ediliyor ve bu eşitsizlik kariyerleri boyunca artış gösteriyor.
- Cinsiyetle ilişkilendirilen yetenek stereotipleri, kadınların matematik ve bilim gibi alanlarda başarısız olacakları algısını oluşturarak, gerçek potansiyellerini kısıtlıyor.
- Bilimsel alanda kadınların ilerlemeleri, önyargılar ve toplumsal beklentiler nedeniyle sıklıkla erkek meslektaşlarına göre daha yavaş gerçekleşiyor.
- Akademik değerlendirmelerde cinsiyet önyargısını azaltmak için eşit değerlendirme standartlarını benimsemek ve uygulamak önemli,
- Kadın bilim insanlarına yönelik mentorluk ve destek programları oluşturarak kariyer gelişimlerine destek sağlamak çözüm olabilir.
- Kariyer ve iş koşullarıyla ilgili cinsiyet temelli verilerin düzenli olarak toplanması, sorunların daha etkili bir şekilde tanımlanmasına yardımcı olacaktır.