Anneliğe yönelik ön yargılar, iş yerinde sadece anneleri değil, çocuk sahibi olmayan kadınları da olumsuz etkileyerek kariyerlerinde engeller yaratıyor.

Toplumsal cinsiyet eşitsizliği, iş dünyasında kadınların karşılaştığı birçok engelin temelinde yer alıyor. Özellikle annelik, kadınların kariyerlerinde karşılaştıkları en yaygın ayrımcılık konularından biri. Harvard Business Review'de Amy Diehl ve Leanne M. Dzubinski tarafından kaleme alınan makale, bu ön yargıların sadece anneleri değil, çocuk sahibi olmayan kadınları da nasıl etkilediğini detaylı bir şekilde ele alıyor. Makaleye göre, erkekler ‘babalık maaşı primi’ ile ödüllendirilirken, kadınlar ‘annelik cezası’ ile karşı karşıya kalıyor. Yani babalar, çocuk sahibi olduktan sonra daha fazla maaş alabilirken, anneler için kariyerlerinde ilerleme fırsatları azalıyor. Ancak burada dikkat çeken en önemli nokta, çocuk sahibi olmayan kadınların da aynı ayrımcılığa uğraması. Kadınların anne olma ihtimali bile, işe alım veya terfi süreçlerinde dezavantaj yaratabiliyor. Bu ön yargıya maruz kalan kadınlar, kariyerlerinde ‘annelik duvarı’ denilen engellerle karşılaşabiliyor.

‘Belki anne olur’ ön yargısı var

Makalede yer verilen en dikkat çekici ön yargılardan biri; ‘maybe baby’ (belki anne olur) olarak adlandırılıyor. Bu ön yargı, kadınların bir gün anne olabilecekleri varsayımına dayanarak, işe alım ve terfi süreçlerinde kadınlara olumsuz yaklaşıldığını ortaya koyuyor. Örneğin, bazı kadınlar mülakatlarda evlilik ya da çocuk sahibi olma planları hakkında sorularla karşı karşıya kalıyorlar. Bir yönetici, bir kadın adaya terfi teklif etmezken, gerekçesinin ‘yakında çocuk yapıp doğum iznine çıkacağı’ düşüncesi olduğunu dile getirmiş. Bu tür sorular erkek adaylara sorulmazken, kadınlar bu ön yargılarla mücadele etmek zorunda kalıyor. Hatta bazı kadınlar mülakatlarda nişan veya evlilik yüzüklerini çıkarmak zorunda hissediyor çünkü bu ön yargıların işlerine zarar vereceğini biliyorlar. Araştırmalar, bu durumun sadece kadınların kariyer gelişimini değil aynı zamanda işverenler açısından da ciddi bir kayıp olduğunu gösteriyor. Örneğin, işe alım sürecinde potansiyel bir çalışan sadece gelecekte anne olabileceği varsayımıyla geri çevrildiğinde, işveren inovasyon ve farklı bakış açıları sunabilecek bir çalışanı kaybediyor.

İş yerinde daha fazla çalışmaları bekleniyor 

Çocuk sahibi olmayan kadınların iş yerinde daha fazla çalışmaları bekleniyor. Çocuklu meslektaşlarının izin alması veya esnek çalışma saatlerine sahip olması durumunda, bu yük genellikle çocuk sahibi olmayan kadınların üzerine biniyor. Birçok kadın, meslektaşları izinliyken tatillerde çalışmak zorunda kalıyor veya fazla mesai yapmaya zorlanıyor. Kadınlar, bu durumu büyük bir adaletsizlik olarak değerlendiriyor çünkü iş hayatındaki yük, aile durumu gözetilmeksizin adil bir şekilde paylaşılmalı. Bir kadın proje yöneticisi, iş yerinde çocuk sahibi olmadığı için daha uzun saatler çalışmak zorunda kaldığını ifade ediyor ve bu durumu büyük bir haksızlık olarak nitelendiriyor. Tüm çalışanların, çocuklu veya çocuksuz, kendi özel hayatları ve sorumlulukları olduğunu belirtiyor. Başka bir kadın ise, anneler tatil yaptığında kendisinin iş yükünü üstlenmek zorunda olduğunu ve tatil hakkının sürekli ertelendiğini dile getiriyor.

Çocuğu olmayan daha az maaş alabiliyor

Ücret eşitsizliği de makalede ele alınan önemli konulardan biri. Çocuk sahibi olmayan kadınlar, aile geçindirmedikleri gerekçesiyle daha az maaş alabiliyor. Bir kadın, aynı seviyede işe alınan evli bir erkek meslektaşının, ‘ailesini geçindirmek zorunda olduğu’ gerekçesiyle daha yüksek maaş aldığını öğrendiğinde büyük bir hayal kırıklığı yaşıyor. Aynı kadın, daha sonra zam talebinde bulunduğunda işlerin kötü olduğu bahanesiyle talebi geri çevriliyor. Bazı işverenler, kadınların maaşlarının ‘keyfi harcamalar’ için olduğu gibi yanlış bir algıya sahip olabiliyorlar ve bu durum, kadınların ekonomik bağımsızlıklarını ciddi şekilde kısıtlıyor. Makalede yer alan başka bir örnek ise, bir yöneticinin kadınları işe alırken daha düşük maaş ödediğini açıkça ifade etmesi. Kadınların aile geçindirmediklerine dair bu yaygın yanlış algı, iş yerinde eşitliği sağlamada büyük bir engel teşkil ediyor.

Erkek meslektaşlarına göre daha az değer görüyorlar

Kadınların, çocuk sahibi olsun ya da olmasın, kariyerlerine olan bağlılıkları sürekli sorgulanıyor. Çocuk sahibi olmayan kadınlar, ‘yeterince ilgili olmadıkları’ veya ‘kariyerlerini bir aile sahibi olana kadar sürdürdükleri’ gibi gerekçelerle olumsuz değerlendirilebiliyorlar. Siyahi kadınlar ise bu baskıları daha da yoğun bir şekilde yaşıyor. Siyahi kadınlar, ya ‘çok erken çocuk sahibi olmak’la ya da ‘kariyerlerini aileden önce tutmakla’ eleştirilebiliyorlar. Kadınlar, çocuk sahibi olup olmadıklarına bakılmaksızın, erkek meslektaşlarına göre daha az değer görüyorlar. Bu ön yargılar, sadece bireysel kadınların kariyerini değil, aynı zamanda toplumsal ilerlemeyi de yavaşlatıyor. Çeşitlilik ve eşitlik iş dünyasında inovasyonu teşvik ederken, kadınların iş gücüne tam katılımını sağlamak toplumsal ilerlemenin önünü açabilir.

Ne yapılabilir? 

Makalede, iş yerlerinde bu tür ön yargıların önüne geçmek için uygulanabilecek çeşitli öneriler yer alıyor:

Esneklik sağlamak: Esnek çalışma koşulları sadece ebeveynler için değil, tüm çalışanlar için sağlanmalı. Herkesin iş dışındaki sorumluluklarına saygı gösterilmeli ve bu esneklik adil bir şekilde dağıtılmalı.

Eşit ücret politikaları: Maaşlar, çalışanların aile durumuna değil, işlerine ve yeteneklerine göre belirlenmeli. Şirketler, cinsiyet, ırk ve aile durumu temelinde ücret denetimleri yaparak eşitliği sağlayabilir.

Bakım sorumluluklarında erkekleri teşvik etmek: Babaların da bakım izinlerini kullanmaları teşvik edilmeli. Böylece bakım sorumlulukları yalnızca kadınların yükü olarak görülmez ve bu durum kadınlara yönelik ön yargıları azaltır.

Sonuç olarak, anneliğe yönelik ön yargılar, iş yerinde tüm kadınların kariyerlerini olumsuz etkileyen geniş kapsamlı bir sorun. Bu engelleri ortadan kaldırmak, iş dünyasında daha fazla çeşitlilik, eşitlik ve inovasyon sağlayacak, toplumsal ilerlemeyi hızlandıracaktır.

Makaleyi orijinal haliyle okumak için buraya tıklayın.

İLGİLİ YAZILAR

Raporlar ve Yayınlar
TÜRKİYE’DE ÇOCUK BAKIM HİZMETLERİNDE ARZ VE TALEP DURUMU

Dünya Bankası - Türkiye’de Çocuk Bakım Hizmetlerinde Arz ve Talep Durumu Raporu

Raporlar ve Yayınlar
TÜRKİYE'DE KADIN

T.C. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Türkiye'de Kadın Raporu

Raporlar ve Yayınlar
TÜRKİYE’DE KADIN KOOPERATİFLERİNİN MEVCUT DURUMU

Dünya Bankası - Türkiye’de Kadın Kooperatiflerinin Mevcut Durumu Raporu

Raporlar ve Yayınlar
WOMEN, BUSINESS AND THE LAW 2018

Dünya Bankası - Women, Business and the Law 2018 Raporu

Standartlar ve İlkeler
WEPs 1. PRENSİP

WEPs'in birinci prensibi, toplumsal cinsiyet eşitliği için üst düzey kurumsal liderlik sağlanmasına odaklanıyor.

Raporlar ve Yayınlar
THE BUSINESS CASE FOR EMPLOYER SUPPORTED CHILD CARE

IFC - The Business Case for Employer Supported Child Care Raporu

Raporlar ve Yayınlar
WORLD EMPLOYMENT SOCIAL OUTLOOK

ILO - World Employment and Social Outlook Raporu

Raporlar ve Yayınlar
WOMEN AND MEN IN THE INFORMAL ECONOMY

ILO - Women and Men in the Informal Economy

Raporlar ve Yayınlar
THE PURSUIT OF GENDER EQUALITY

OECD - The Pursuit of Gender Equality Raporu

Raporlar ve Yayınlar
TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİ KARNESİ

TEPAV - Karşılaştırmalarla 81 İl İçin Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Karnesi

Raporlar ve Yayınlar
İŞ DÜNYASINDA KADIN

TÜRKONFED 3. İş Dünyasında Kadın: Sorunlar, Çözümler ve Öneriler Raporu

Raporlar ve Yayınlar
PROMOTING THE CARE ECONOMY

UN WOMEN - Promoting women’s economic empowerment: Recognizing and investing in the care economy

Raporlar ve Yayınlar
GENDER EQUALITY IN THE 2030 AGENDA FOR SUSTAINABLE DEVELOPMENT

UN WOMEN - Turning Promises Into Action: Gender Equality in the 2030 Agenda for Sustainable Development

Güncel
OSB'LERDE KREŞLER KADIN İSTİHDAMINI DESTEKLİYOR

Sanayide kadın istihdamını artırmak, çalışma koşullarını iyileştirmek için OSB’lerde kreş sayısının artırılmasına çalışılıyor.

Raporlar ve Yayınlar
GENDER EQUALITY AND BIG DATA

UN WOMEN - Gender Equality and Big Data: Making Gender Data Visible

Raporlar ve Yayınlar
MAKING INNOVATION AND TECHNOLOGY WORK FOR WOMEN

UN WOMEN - Making Innovation and Technology Work for Women

Raporlar ve Yayınlar
GLOBAL GENDER GAP REPORT

World Economic Forum - The Global Gender Gap Report

Raporlar ve Yayınlar
"CİNSİYET EŞİTSİZLİĞİNİN MALİYETİ YÜKSEK"

Dünya Bankası'nın "Gerçekleşmeyen Potansiyel: Gelirde Cinsiyet Eşitsizliğinin Yüksek Maliyeti" raporunda yaşam boyu gelirlerdeki farktan kaynaklanan ekonomik kayıplar hesaplanıyor.

Raporlar ve Yayınlar
OECD TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİ RAPORU

OECD'nin yeni raporu, cinsiyet eşitsizliğinin tüm gelişmişlik düzeyindeki ülkelerde ve toplumsal yaşamın her alanında görüldüğünü belirtiyor.