İstanbul Politikalar Merkezi için kaleme alınan politika notu, pandemiyle erkeklerin ev işi sorumlulukları artsa da bunun, kadınların ev içi sorumluluğu ve çocuk bakım yükünü hafifletmediğini ortaya koydu.
İstanbul Politikalar Merkezi araştırmacısı Gökçe Uysal, İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Aysun Hızıroğlu Aygün ve Bocconi Üniversitesi doktora öğrencisi Selin Köksal’ın yazdığı ‘Covid-19 pandemi̇si̇nde toplumsal ci̇nsi̇yet eşi̇tsi̇zli̇ği̇: Ev i̇şleri̇ni̇ ki̇m yaptı? Çocuklara ki̇m baktı?’ başlıklı politika notu, Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi tarafından yayınlandı. Politika notunda, TÜBİTAK (Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu) tarafından desteklenen ‘COVID-19 Pandemisinde İşgücü Piyasası, Gelir Kayıpları ve Hane İçi Üretim’ başlıklı proje çerçevesinde yapılan anket verileri kullanılarak, pandeminin hane içi üretim ve iş bölümü üzerindeki etkileri inceleniyor.
Ev işi paylaşımı sonucu değiştirmedi
Araştırmanın verilerine göre; salgın esnasında ev işlerinden sorumlu olduğunu söyleyen kadın katılımcıların payı yüzde 77’den yüzde 71’e geriledi. Erkek katılımcılar arasında eşiyle bu sorumlulukları paylaştığını söyleyenlerin oranı yüzde 13’ten yüzde 18’e, kadın katılımcılar arasında ise yüzde 10’dan yüzde 16’ya yükseldi. Salgın esnasında ev işlerinden sorumlu olmadığını söyleyen erkek katılımcıların oranı yüzde 82’den yüzde 75’e geriledi. Buna karşın kadınların ev işi sorumluluklarında hemen hemen hiçbir değişiklik olmadı. Diğer bir deyişle, erkeklerin ev işi sorumluluklarının artması, kadınların sorumluluklarının azalmasına yardımcı olmadı. Kadınlar yükün büyük kısmını taşımaya devam etti. Salgında çocuk bakım sorumluluğunu tek başına taşıdığını beyan eden kadınların oranı yüzde 72’den yüzde 62’ye, 10 puan geriledi. Buna paralel katılımcının eşiyle birlikte çocuk bakım sorumluluğunu sırtladığını söyleyenlerin payı hem kadınlar hem erkekler arasında arttı. Buna göre; kadınların çocuk bakım sorumluluklarını eşleriyle daha sıklıkla paylaşmaya başladıklarını söylemek mümkün.
Çocuğun sorumluluğu yine annede
Salgın öncesi dönemde çocuk bakımında annelerin bakım sorumluluklarını yüklenme sıklığının yüzde 94 olduğu görülüyor. Buna karşın çocuk bakımı sorumluluğu olan erkeklerin payı ise sadece yüzde 22. Erkek katılımcıların bu görevleri üstlenme oranı salgınla beraber arttı. Kadın katılımcılar için ise görev paylaşımında herhangi bir değişim olmadı, yüzde 94’te sabit kaldı. Erkek katılımcılar arasında oran yüzde 22’den yüzde 31’e yükseldi. Salgın sırasında çocuk bakım sorumluluklarının bir kısmı erkekler tarafından karşılansa da, bu değişim, kadınların üzerindeki çocuk bakım yükünü hafifletmedi. Veriler incelendiğinde yaşlı bakım sorumluluklarının ağırlıklı olarak kadınlar tarafından üstlenildiği, salgın esnasında da bu işbölümünde bir değişiklik olmadığı görüldü.
İş gücüne döndükçe paylaşım azalacak
Tüm bu verilerden yola çıkılarak bazı sonuçlara varıldı ve politika önerileri sıralandı. Buna göre; pandemi esnasında erkeklerin sorumlulukları artıyor olsa da kadınların sorumluluklarının azalmıyor olması, erkekler işgücüne döndükçe bu tür paylaşımların azalacağına işaret ediyor olabilir. Başka bir deyişle, kapanan iş yerleri açılırken dahi, sosyal mesafelendirme önlemleri devam ettiği sürece kadınların evde kalarak artan hane içi üretimi sırtlanmaya devam edecekleri sonucuna varılabilir. Bu koşullar altında kadınların işgücü bağlılıklarının zayıflayacağı, işgücü açısından önem arz eden bazı becerilerinin değer kaybedeceği, kısaca hem arz hem talep taraflı yıpranmalar olabileceğini tahmin etmek zor değil. Bu durumda pandeminin hem kadınlar üzerinde orta ve uzun vadeli etkileri olması kaçınılmaz. Türkiye’de kadınların ekonomik hayata katılımlarının, pandemi öncesi dönemde de, benzer gelişmişlik seviyesine sahip ülkelerdekine kıyasla çok daha geride olduğu biliniyor. Pandemi bu durumun vahametini artırdı. Türkiye’nin ekonomik ve sosyal açıdan gelişmesi ve yüksek gelir seviyelerine erişebilmesi için kadınların ekonomik hayata katılımlarının önünün açması elzem. Bu bağlamda pandeminin getirdiği ek yüklerin kalıcı hale gelmemesi için politika tasarımlarında kadınların ekonomik hayata katılımlarının özendirilmesi şart.