Araştırmalara göre kadınlar, kronik hastalıklar ve üreme sağlığı gibi özel sağlık ihtiyaçları nedeniyle erkeklerden daha fazla sağlık harcaması yapıyor

Kadınlar, sağlık hizmetleri için erkeklere kıyasla daha fazla harcama yapıyor. Bu durum, yalnızca üreme sağlığı gibi ‘kadınlara özgü’ alanlarla sınırlı değil, genel sağlık hizmetleri kapsamında da geçerli. The Conversation tarafından yayımlanan ve Western Sydney Üniversitesi’nden araştırmacıların imzasını taşıyan yeni bir analiz, kadınların bu orantısız maliyetlerle karşılaşmasının nedenlerini ve çözümlerini ele alıyor.

Kadınların sağlık harcamalarındaki dezavantajı: Neden daha fazla harcıyorlar?

Kadınların daha yüksek sağlık harcamalarının temelinde kronik hastalıklara daha yatkın olmaları yatıyor. Araştırmalar, kadınların erkeklere göre daha fazla kronik hastalık taşıdığını ve bu hastalıklarla daha uzun süre yaşadığını gösteriyor. Örneğin;

   •       Kadınların yüzde 88’i doktora daha sık gidiyor: 2021–2022 döneminde kadınların yüzde 88’i en az bir kez genel pratisyene (GP) başvururken, erkeklerde bu oran yüzde 79. Ancak bu artan başvuru oranı, birçok kadını cepten ödeme yapmak zorunda bırakıyor. Çünkü toplu ödeme (bulk billing) yapan doktorların sayısı azalıyor.

   •       Reçeteli ilaç kullanımında öne çıkıyorlar: Kadınların yüzde 62’si reçeteli ilaç kullanırken, erkeklerde bu oran yüzde 37. Ancak kadınların yüzde 6’sı maliyet nedeniyle ilaçlarını almaktan vazgeçtiğini belirtiyor.

Üreme sağlığı ve kronik hastalıklar: Ekonomik maliyetler ve toplumsal yük

Kadınlar arasında yaygın olan endometriozis, kronik pelvik ağrı ve menopoz gibi durumlar, yüksek sağlık maliyetlerine neden oluyor. Örneğin;

   •       Endometriozis ve geç teşhis: Avustralya’da endometriozis teşhisi koyulması ortalama 6,5 ila 8 yıl alıyor. Teşhisin gecikmesi, kadınların daha fazla doktora gitmesi ve cepten ödeme yapması anlamına geliyor.

   •       Menopozun ekonomik etkileri: Her yıl 160 bin kadının menopoz sürecine girdiği Avustralya’da, bu durum iş hayatını da etkiliyor. Araştırmalar, menopoz nedeniyle her dört kadından birinin yarı zamanlı çalışmaya geçtiğini, iş gücünden çekildiğini veya erken emekli olduğunu gösteriyor.

Araştırma ve politikaların rolü: Kadınların sağlık yükü nasıl azaltılabilir?

Kadınların sağlık harcamalarındaki eşitsizliğin önemli bir nedeni, sağlık sistemindeki cinsiyet odaklı araştırmaların yetersizliği. Çoğu tıbbi araştırmanın erkekler üzerinde yapılması, kadınların sağlık ihtiyaçlarının yeterince karşılanamamasına neden oluyor. 

Dünyadan bir örnek vermek gerekirse; 2024–2025 Avustralya federal bütçesinde, kadın sağlığına yönelik bir reform paketi kapsamında 160 milyon Avustralya doları ayrıldı. Bu fon şunları hedefliyor:

   •       Sağlık çalışanlarının kadın sağlığı konularında eğitilmesi.

   •       Cinsel ve üreme sağlığı hizmetlerinin geliştirilmesi.

   •       Sağlık hizmetlerinde maliyet eşitsizliklerinin azaltılması.

Sonuç: Kadınların sağlıkta eşitliği için uzun vadeli çözümler

Kadınlar için sağlık hizmetlerinde eşitlik sağlanması, yalnızca maliyetlerin düşürülmesiyle değil, aynı zamanda kadınların ihtiyaçlarına özel çözümler geliştirilmesiyle de mümkün. Sağlık hizmetlerine erişimde maliyet engellerini azaltmak, erken teşhis ve uygun tedavi süreçlerini hızlandırmak bu hedefe ulaşmada kritik adımlar arasında. The Conversation’da yayımlanan bu önemli analiz, kadın sağlığında yapısal reformların, yalnızca bireyler için değil, toplumun tamamı için daha sağlıklı bir gelecek inşa edebileceğini gösteriyor.

 

İLGİLİ YAZILAR

Raporlar ve Yayınlar
TÜRKİYE’DE ÇOCUK BAKIM HİZMETLERİNDE ARZ VE TALEP DURUMU

Dünya Bankası - Türkiye’de Çocuk Bakım Hizmetlerinde Arz ve Talep Durumu Raporu

Raporlar ve Yayınlar
TÜRKİYE'DE KADIN

T.C. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Türkiye'de Kadın Raporu

Raporlar ve Yayınlar
TÜRKİYE’DE KADIN KOOPERATİFLERİNİN MEVCUT DURUMU

Dünya Bankası - Türkiye’de Kadın Kooperatiflerinin Mevcut Durumu Raporu

Raporlar ve Yayınlar
WOMEN, BUSINESS AND THE LAW 2018

Dünya Bankası - Women, Business and the Law 2018 Raporu

Standartlar ve İlkeler
WEPs 1. PRENSİP

WEPs'in birinci prensibi, toplumsal cinsiyet eşitliği için üst düzey kurumsal liderlik sağlanmasına odaklanıyor.

Raporlar ve Yayınlar
THE BUSINESS CASE FOR EMPLOYER SUPPORTED CHILD CARE

IFC - The Business Case for Employer Supported Child Care Raporu

Raporlar ve Yayınlar
WORLD EMPLOYMENT SOCIAL OUTLOOK

ILO - World Employment and Social Outlook Raporu

Raporlar ve Yayınlar
WOMEN AND MEN IN THE INFORMAL ECONOMY

ILO - Women and Men in the Informal Economy

Raporlar ve Yayınlar
THE PURSUIT OF GENDER EQUALITY

OECD - The Pursuit of Gender Equality Raporu

Raporlar ve Yayınlar
TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİ KARNESİ

TEPAV - Karşılaştırmalarla 81 İl İçin Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Karnesi

Raporlar ve Yayınlar
İŞ DÜNYASINDA KADIN

TÜRKONFED 3. İş Dünyasında Kadın: Sorunlar, Çözümler ve Öneriler Raporu

Raporlar ve Yayınlar
PROMOTING THE CARE ECONOMY

UN WOMEN - Promoting women’s economic empowerment: Recognizing and investing in the care economy

Raporlar ve Yayınlar
GENDER EQUALITY IN THE 2030 AGENDA FOR SUSTAINABLE DEVELOPMENT

UN WOMEN - Turning Promises Into Action: Gender Equality in the 2030 Agenda for Sustainable Development

Güncel
OSB'LERDE KREŞLER KADIN İSTİHDAMINI DESTEKLİYOR

Sanayide kadın istihdamını artırmak, çalışma koşullarını iyileştirmek için OSB’lerde kreş sayısının artırılmasına çalışılıyor.

Raporlar ve Yayınlar
GENDER EQUALITY AND BIG DATA

UN WOMEN - Gender Equality and Big Data: Making Gender Data Visible

Raporlar ve Yayınlar
MAKING INNOVATION AND TECHNOLOGY WORK FOR WOMEN

UN WOMEN - Making Innovation and Technology Work for Women

Raporlar ve Yayınlar
GLOBAL GENDER GAP REPORT

World Economic Forum - The Global Gender Gap Report

Raporlar ve Yayınlar
"CİNSİYET EŞİTSİZLİĞİNİN MALİYETİ YÜKSEK"

Dünya Bankası'nın "Gerçekleşmeyen Potansiyel: Gelirde Cinsiyet Eşitsizliğinin Yüksek Maliyeti" raporunda yaşam boyu gelirlerdeki farktan kaynaklanan ekonomik kayıplar hesaplanıyor.

Raporlar ve Yayınlar
OECD TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİ RAPORU

OECD'nin yeni raporu, cinsiyet eşitsizliğinin tüm gelişmişlik düzeyindeki ülkelerde ve toplumsal yaşamın her alanında görüldüğünü belirtiyor.