Açıklanan son rapor kadınların iklim değişikliğiyle mücadeleye dahil edilmesinin cinsiyet eşitliğine katkısı olacağını gösteriyor.
İklim değişikliğinin etkileri, dünyanın dört bir yanındaki toplulukları derinden etkiliyor. İklim krizi, kadınlar ve kız çocukları üzerindeki orantısız etkileriyle birlikte savaş ve çatışmalara neden olan koşulları daha da kötüleştiriyor. Bu nedenle iklim değişikliği, Kadın, Barış ve Güvenlik (WPS) alanında oldukça kritik bir konu. Bugüne kadar, bu alan büyük ölçüde iklim krizinin toplumsal cinsiyete dayalı etkilerine odaklanıyor, birbiriyle kesişen güvensizlik biçimlerini ele alarak kapsayıcı bir mücadele biçimi ortaya koyma potansiyeline yeteri kadar ilgi gösterilmiyordu.
Risk çarpanı olarak görülüyor
İklim değişikliği, genellikle bir ‘risk çarpanı’ olarak görülse de, Georgetown Kadın, Barış ve Güvenlik Enstitüsü’nün hazırladığı son rapor, kadınların iklim değişikliğiyle mücadele süreçlerine dahil edilmesinin, cinsiyet eşitliğini ve güvenliği güçlendirerek nasıl bir ‘fayda çarpanı’ olabileceğini gösteriyor. İklim değişikliğine uyum sağlamak için tarım ve enerji sektörlerinde kadınların yerel düzeydeki iklim eylemlerine katılımına odaklanan bu rapor, iyi uygulama örnekleri de paylaşıyor.
İşte beş adımda eylem planı
Raporda yer alan eylem planı şöyle…
• Kadınların proje katılımına ve kaynaklarına eşit erişimini sağlayın:
Cinsiyet analizi ve toplum temelli ihtiyaç değerlendirmeleri, proje tasarımcıları ve uygulayıcıları tarafından, kadınları tarımsal-ekolojik faaliyetlere ve temiz enerji kullanımına dahil etmenin önündeki engel ve teşvikleri belirlemek, proje tasarımını bilgilendirmek için kullanılmalı.
• Kadınların bilgi, eğitim ve teknolojiye erişimini artırın:
İklim kriziyle mücadele süreçlerine katılmaları için, kadınların iklim değişikliğinin geçim kaynakları üzerindeki etkisine ve çözüm üretmek için gerekli teknolojik gelişmelere dair eğitime erişimi olmalı.
• Girişimci ve tasarım danışmanı olmaları için kadınlara eğitim ve destek sağlayın:
Kadınların girişimci ve tasarım danışmanı olmaları için destek sunmak finansal güvenliği iyileştirebilir, ürünlerin toplumsal ihtiyaçlarını karşılamasını ve teknolojinin özellikle kadın tüketiciler tarafından benimsenmesini sağlayabilir.
• Ek araştırma ve vaka çalışmaları yoluyla literatürü genişletin:
Kadınların iklim değişikliğinin etkilerini hafifletme ve uyum çabalarına katkılarıyla ilgili çeşitli vaka çalışmaları ve veriler ciddi şekilde eksik. Toplumsal cinsiyete duyarlı uygulamaları belirlemek ve etki yaratan kapsayıcı yaklaşımlara yatırımları teşvik etmek için daha fazla araştırmaya ihtiyaç var.
• Toplumsal cinsiyete duyarlı, toplum merkezli iklim çözümleri için katılım ve finansman sağlayın:
Hükümetler, özel sektör ve sivil toplum dahil olmak üzere kilit paydaşlar, toplu çözümler ve kapsamlı müdahaleler geliştirmek için iklim krizinden en çok etkilenenlerle birlikte çalışmalı.
Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.