USC raporuna göre, Hollywood'da kadın temsili 2023'te de sınıfta kaldı; en popüler 100 filmde konuşan karakterlerin yalnızca yüzde 32'si kadındı.

University of Southern California (USC) Annenberg Inclusion Initiative tarafından yayımlanan yıllık rapor, 2023 yılında Hollywood'da kadınların ve kız çocuklarının temsili konusunda endişe verici sonuçlar ortaya koydu. Rapora göre, gişede en çok izlenen 100 filmde konuşan karakterlerin yalnızca yüzde 32'si kadınlardan veya kız çocuklarından oluşuyor. Bu oran, araştırmanın ilk yapıldığı 2007 yılından bu yana neredeyse hiç değişmedi.

Cinsiyet dengesizliği devam ediyor

2023 yılı, gişe rekorları kıran Barbie filmi gibi yapımlara rağmen, Hollywood'da kadın karakterlerin yeterince temsil edilmediği bir yıl olarak kaydedildi. 2022 yılına kıyasla kadın başrollerde yüzde 14'lük bir azalma yaşandı ve kadınların başrolde yer alma oranı yüzde 30 olarak belirlendi. Bu oran, 2010 yılındaki seviyelere yakın bir durumu gösteriyor. Raporda, sadece yüzde 11 oranında filmin kadın ve erkek karakterler arasında dengeli bir dağılıma sahip olduğu belirtildi.

USC Annenberg Inclusion Initiative direktörü ve raporun baş yazarı olan Stacy L. Smith, Hollywood'daki bu cinsiyet dengesizliğine dikkat çekti. Smith, "2023 yılı, 'Kadının Yılı' olmaktan uzaktı. Yıllardır aynı eğilimleri bildiriyoruz ve bu, değişiklik yapılmayan bir sektörü işaret ediyor" dedi. Ayrıca, "Sektör, ekran üzerinde nüfusun yarısını temsil etme konusunda başarısızlık gösteriyor ve bu durumun sürdürülebilir olmadığını anlamalı" şeklinde konuştu.

Yönetmen koltuğunda kadınlar azınlıkta

Kadın yönetmenlerin sektördeki yeri de hâlâ sınırlı. 2023 yılında en çok hasılat yapan 100 filmin yalnızca yüzde 12'si kadın yönetmenler tarafından çekildi. Bu oran, 2022'de yüzde 9, 2007’de ise yalnızca yüzde 3'tü. Greta Gerwig'in yönettiği Barbie gibi büyük başarılar elde eden filmler dahi bu durumu değiştirmekte yetersiz kaldı.

2007 ile 2023 arasında, toplamda 98 kadın yönetmen film yönetirken, bu sayı erkeklerde 878'e ulaşıyor. Bu büyük fark, sektördeki cinsiyet eşitsizliğinin boyutunu gözler önüne seriyor.

Senaryo ve yazarlar arasında dengesizlik

2023 yılında en çok kazanan filmlerin senaryo yazarlarının yüzde 84,8'i erkeklerden oluşurken, kadın yazarların oranı yalnızca yüzde 15,2 oldu. Bu oran, 2007 yılındaki yüzde 11,2'lik seviyeden yalnızca küçük bir artış gösterdi. Bu durum, kadınların sadece kamera önünde değil, aynı zamanda kamera arkasında da yeterince temsil edilmediğini gösteriyor.

Etnik ve ırksal temsil de yetersiz

Raporda, etnik ve ırksal çeşitlilik açısından bazı ilerlemeler de dikkat çekiyor. 2023 yılında konuşan karakterlerin yüzde 44'ü azınlık gruplarından gelirken, bu oran ABD nüfusundaki etnik ve ırksal çeşitlilikle neredeyse eşit durumda. 2022 yılına göre yüzde 6 artışla, başroldeki karakterlerin yüzde 37'si bu gruplardan oluştu. 2007 yılında bu oran sadece yüzde 13'tü.

Bununla birlikte, 2023'teki filmlerdeki ana karakterlerin yüzde 12,6'sı Siyahi, yüzde 5,2'si Hispanik veya Latin, yüzde 18,4'ü Asyalı karakterlerden oluştu. Ancak, ABD nüfusunun yüzde 19,1'ini oluşturan Hispanik/Latin Amerika kökenli karakterler, gişedeki en popüler filmlerde yeterince temsil edilmedi.

Hollywood, daha geniş bir izleyici kitlesine hitap edebilmek ve değişen toplumsal dinamiklere uyum sağlamak için kadınları ve azınlık gruplarını daha fazla temsil etmeli. Rapora göre, kapsayıcılık ve eşitlik konusundaki vaatlerin gerçekleştirilebilmesi için daha fazla çaba gösterilmesi gerekiyor.

İLGİLİ YAZILAR

Raporlar ve Yayınlar
TÜRKİYE’DE ÇOCUK BAKIM HİZMETLERİNDE ARZ VE TALEP DURUMU

Dünya Bankası - Türkiye’de Çocuk Bakım Hizmetlerinde Arz ve Talep Durumu Raporu

Raporlar ve Yayınlar
TÜRKİYE'DE KADIN

T.C. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Türkiye'de Kadın Raporu

Raporlar ve Yayınlar
TÜRKİYE’DE KADIN KOOPERATİFLERİNİN MEVCUT DURUMU

Dünya Bankası - Türkiye’de Kadın Kooperatiflerinin Mevcut Durumu Raporu

Raporlar ve Yayınlar
WOMEN, BUSINESS AND THE LAW 2018

Dünya Bankası - Women, Business and the Law 2018 Raporu

Standartlar ve İlkeler
WEPs 1. PRENSİP

WEPs'in birinci prensibi, toplumsal cinsiyet eşitliği için üst düzey kurumsal liderlik sağlanmasına odaklanıyor.

Raporlar ve Yayınlar
THE BUSINESS CASE FOR EMPLOYER SUPPORTED CHILD CARE

IFC - The Business Case for Employer Supported Child Care Raporu

Raporlar ve Yayınlar
WORLD EMPLOYMENT SOCIAL OUTLOOK

ILO - World Employment and Social Outlook Raporu

Raporlar ve Yayınlar
WOMEN AND MEN IN THE INFORMAL ECONOMY

ILO - Women and Men in the Informal Economy

Raporlar ve Yayınlar
THE PURSUIT OF GENDER EQUALITY

OECD - The Pursuit of Gender Equality Raporu

Raporlar ve Yayınlar
TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİ KARNESİ

TEPAV - Karşılaştırmalarla 81 İl İçin Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Karnesi

Raporlar ve Yayınlar
İŞ DÜNYASINDA KADIN

TÜRKONFED 3. İş Dünyasında Kadın: Sorunlar, Çözümler ve Öneriler Raporu

Raporlar ve Yayınlar
PROMOTING THE CARE ECONOMY

UN WOMEN - Promoting women’s economic empowerment: Recognizing and investing in the care economy

Raporlar ve Yayınlar
GENDER EQUALITY IN THE 2030 AGENDA FOR SUSTAINABLE DEVELOPMENT

UN WOMEN - Turning Promises Into Action: Gender Equality in the 2030 Agenda for Sustainable Development

Güncel
OSB'LERDE KREŞLER KADIN İSTİHDAMINI DESTEKLİYOR

Sanayide kadın istihdamını artırmak, çalışma koşullarını iyileştirmek için OSB’lerde kreş sayısının artırılmasına çalışılıyor.

Raporlar ve Yayınlar
GENDER EQUALITY AND BIG DATA

UN WOMEN - Gender Equality and Big Data: Making Gender Data Visible

Raporlar ve Yayınlar
MAKING INNOVATION AND TECHNOLOGY WORK FOR WOMEN

UN WOMEN - Making Innovation and Technology Work for Women

Raporlar ve Yayınlar
GLOBAL GENDER GAP REPORT

World Economic Forum - The Global Gender Gap Report

Raporlar ve Yayınlar
"CİNSİYET EŞİTSİZLİĞİNİN MALİYETİ YÜKSEK"

Dünya Bankası'nın "Gerçekleşmeyen Potansiyel: Gelirde Cinsiyet Eşitsizliğinin Yüksek Maliyeti" raporunda yaşam boyu gelirlerdeki farktan kaynaklanan ekonomik kayıplar hesaplanıyor.

Raporlar ve Yayınlar
OECD TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİ RAPORU

OECD'nin yeni raporu, cinsiyet eşitsizliğinin tüm gelişmişlik düzeyindeki ülkelerde ve toplumsal yaşamın her alanında görüldüğünü belirtiyor.