Mastercard’ın Dünya Kadınlar Günü’ne özel yaptığı araştırma, Z Kuşağı’nın büyük bölümünün hedefinde girişimcilik olduğunu ortaya koydu.
Dünya genelinde kadınların girişimciliğe olan ilgisi her geçen yıl artıyor. Mastercard tarafından yapılan ve 41 ülkede 42 binden fazla kişinin katıldığı yeni bir araştırmaya göre, kadınların yüzde 30’u kendini girişimci olarak tanımlıyor. Türkiye’de ise bu oran yüzde 60’a kadar çıkıyor. Özellikle genç nesillerde girişimcilik isteği çok daha yüksek.
Genç kadınlar girişimciliğe daha hevesli
Araştırma, girişimciliğe olan ilginin yaş gruplarına göre büyük farklılık gösterdiğini ortaya koyuyor. Dünya genelinde Z kuşağı (1997-2010 arası doğanlar) kadınlarının yüzde 71’i ve milenyum (1981-1996) kuşağının yüzde 65’i girişimcilik fikrine sıcak bakarken, X (1965-1980 ) kuşağında bu oran yüzde 45’e, Baby Boomers (1946-1964) kuşağında ise yüzde 22’ye kadar düşüyor. Türkiye’de Z kuşağı kadınları girişimciliğe en istekli grup olarak öne çıkıyor ve bu oran yüzde 88’e ulaşıyor. Kadınlar için girişimciliğin en büyük motivasyon kaynakları arasında daha fazla gelir elde etmek, finansal bağımsızlık kazanmak ve iş-yaşam dengesini sağlayabilmek öne çıkıyor. Türkiye’de kadınların yüzde 62’si kendi işlerini kurarak hayallerini gerçekleştirmek istediklerini belirtiyor. Bunu, daha iyi bir iş-yaşam dengesi (yüzde 46) ve esnek çalışma saatleri (yüzde 40) takip ediyor.
En büyük zorluk finansal erişim
Araştırmaya katılan kadınlara göre, girişimciliğin önündeki en büyük zorluk finansmana erişim. Küresel ölçekte de benzer bir tablo görülüyor. Türkiye’de kadınların yüzde 40’ı finansal kaynak eksikliğini, yüzde 39’u fon bulamamayı, yüzde 28’i ise deneyim eksikliğini en büyük engeller olarak sıralıyor. Kadın girişimcilerin bu engelleri aşmak için ihtiyaç duyduğu en önemli destekler arasında daha fazla finansman seçeneği (yüzde 48), temel iş becerileri konusunda daha iyi eğitim (yüzde 33) ve teknoloji alanında daha fazla bilgi edinme fırsatı (yüzde 29) yer alıyor.
En çok yiyecek-içecek sektörüne ilgi var
Türkiye’de kadınların en çok girişimci olmak istedikleri sektörler; yiyecek ve içecek (yüzde 30), kozmetik (yüzde 17) ve iş hizmetleri (yüzde 12) olarak sıralanıyor. Erkekler ise daha çok bilgi teknolojileri ve bilgisayar alanına yöneliyor. Dünya genelinde de kadınlar, daha çok perakende, sağlık ve hizmet sektörlerinde iş kurmayı tercih ederken, teknoloji girişimciliği alanında erkeklerin oranı daha yüksek.
Destek güçlenirse kadın girişimciliği büyüyecek
Araştırma, kadınların girişimciliğe ilgisinin yüksek olduğunu ancak finansal destek, eğitim ve mentorluk fırsatlarının yetersiz kaldığını gösteriyor. Küresel ekonomide kadın girişimcilerin rolü giderek daha fazla önem kazanırken, bu alandaki engellerin aşılması için daha kapsamlı politikaların ve destek mekanizmalarının hayata geçirilmesi gerekiyor. Kadın girişimciliğinin güçlendirilmesi hem yerel hem de küresel ekonomiye büyük katkı sağlayabilir.