Araştırmalar pandeminin etkilerinin süreceğini gösteriyor. Uzmanlara göre; doğum oranlarındaki düşüşün, toplum ve ekonomi üzerinde sonuçları olacak ve bu da iş fırsatlarını etkileyecek.
Amerikalı uzmanlar koronavirüsün toplumsal etkilerini inceleyen 90 farklı çalışmayı gözden geçirdi ve bunların sonuçlarını analiz etti. Buna göre; insanlar evlilikleri ve çocuk yapmayı erteledikçe, bazı ülkelerin nüfusu azalacak. Özellikle salgının sağlık krizine yol açtığı ülkelerde bu, daha fazla olacak. Araştırmacılar, birçok yönden, salgının dünya çapında sosyal bir deney haline geldiğini belirterek sonuçlarının henüz sona ermediğine dikkat çekti. Uzmanlara göre; doğum oranlarındaki düşüşün, toplum ve ekonomi üzerinde kademeli etkileri olacak ve bu da iş fırsatları ile yaşlı nüfusa destek gibi konuları etkileyecek.
Kadınlar daha fazla etkilendi
Ekonomik bozulmanın getirdiği işsizlik dalgası, hane içindeki emeğin eşitsiz şekilde dağılımına yol açacak. Bu da cinsiyet eşitsizliğini derinleştirecek. Pandeminin kariyer ve aile yükümlülükleri açısından kadınları daha fazla zorladığına dikkat çeken uzmanlar, çocuk bakımı ve eğitimi konusunda aile bireyleri üzerinde artan yüke dikkat çekti. California LA Üniversitesi’nden Psikolog Martie Haselton, “Koronavirüsün psikolojik, sosyal ve toplumsal sonuçları çok uzun sürecek” dedi. Haselton’a göre bunun etkileri şimdiden hissediliyor. Örneğin, akademi dünyasında kadın akademisyenlerin, pandeminin ortasında daha az bilimsel makale ürettiği, erkek akademisyenlerde ise bunun tersi bir durumun söz konusu olduğu görülüyor.
Cinsiyet eşitliğinde geriye gidildi
Araştırmayı hazırlayan ekip, pandeminin ‘geleneksel’ toplumsal cinsiyet normlarına doğru büyük ölçekli bir geriye doğru kaymaya yol açabileceğini, kadınların, ‘geçimini sağlayanlar’ olarak erkeklere daha fazla bağımlı hale geldiğini, bu durumun da sosyal muhafazakârlığı artırabileceğine işaret ediyor. “Bu virüs bizi ve zayıf yönlerimizi açığa çıkarıyor” diyen California Los Angeles Üniversitesi’nden psikolog Benjamin Seitz ise geçmiş krizlerden farklı olarak, salgının insanları bir araya getirmediğini, şefkat veya empatide bir artışı teşvik etmediğini vurguladı.