Yeni bir araştırma, kadınların toplumsal cinsiyet eşitsizlikleri nedeniyle yaşamları boyunca mali bağımsızlık sağlamada zorluklarla karşılaştığını ortaya koyuyor.
Avrupa Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Enstitüsü’nün raporuna göre, Avrupa Birliği’nde (AB) yaşayan kadınlar kazanç, gelir ve servet gibi finansal göstergelerde erkeklerin gerisinde kalıyor. Araştırma, eşitsizliklerin özellikle yaşlılar arasında daha belirgin olduğunu gösteriyor. Ailevi nedenlerle ekonomik olarak aktif olmayan erkekler ve kadınlar arasında yüzde 48’lik bir gelir farkı varken, emeklilik döneminde bu fark yüzde 34’e düşüyor. Çalışan kadınlar arasında ise bu oran yüzde 10’a kadar iniyor. Ancak bu dengesizlik, bakım yükü ve ev işleri gibi sorumlulukların daha çok kadınlar tarafından üstlenilmesinden kaynaklanıyor.
Ekonomik şiddet ve cinsiyet eşitsizliği
Eşitsizliğin nedenleri arasında iş gücü piyasasındaki ayrışma, cinsiyetler arası emeklilik farkı ve ekonomik şiddet bulunuyor. RAND, Avrupa’dan Madeline Nightingale, bu faktörlerin birbirini güçlendirdiğine dikkat çekiyor: “İş gücü piyasasındaki durumunuz, finansal okuryazarlığınız ve para biriktirme yeteneğiniz, karar alma gücünüzü ve hane içindeki yerinizi etkiliyor. Bu faktörlerin birleşik bir etkisi var ve bu da eşitsizliklerin kişinin hayatı boyunca yerleşik hale gelmesine neden oluyor.”
Kadınlar stratejik kararlarda yer almıyor
Araştırma, kadınların günlük finansal kararları alma olasılığının erkeklerden daha yüksek olduğunu gösteriyor. Günlük alışveriş ve çocukların harcamalarını yönetmek gibi görevler orantısız bir şekilde kadınlar tarafından üstleniliyor. Ancak kadınlar daha büyük ve stratejik finansal kararların alınmasında yeterince yer alamıyor. RAND Avrupa’dan Joanna Hofman, bu durumun tarihsel kökenlere dayandığını belirtiyor: “Kadınların genellikle daha az kazanması, daha az birikime sahip olması ve daha az karar alma yetkisi, bu dengesizliğin temel nedenlerinden biri.”
AB’de cinsiyete dayalı ücret farkı
AB’de ortalama cinsiyetler arası ücret farkı yüzde 12.7 seviyesinde. Bu, bir erkeğin kazandığı her 1 euro’ya karşılık bir kadının yalnızca 87 sent kazanması anlamına geliyor. Yıllık bazda bu fark, kadınların yaklaşık bir buçuk aylık maaş kaybına eş değer. Her 10 Avrupalı’dan dokuzu, kadınların aynı iş ya da eşit değerdeki işler için erkeklerden daha az ücret almasını ‘kabul edilemez’ buluyor. Ücret şeffaflığı direktifi gibi son gelişmeler, bu farkı azaltmada önemli rol oynuyor. Hofman, bu politikaların etkisini şu şekilde özetliyor: “Cinsiyet eşitliği ve ücretlerde ayrımcılıkla mücadele konusunda yürürlüğe giren düzenlemeler, kesinlikle fark yaratıyor. Bu politikaların yokluğunda eşitsizliğin daha da derinleşmesi kaçınılmaz olurdu.”
Araştırma, toplumsal cinsiyet eşitsizliklerinin yalnızca bireysel hayatları değil, toplumsal refahı da tehdit ettiğini gösteriyor. Daha kapsayıcı politikaların uygulanması ve kadınların finansal karar alma süreçlerine katılımının artırılması, ekonomik eşitsizliklerle mücadelede kritik öneme sahip.