İklim değişikliğinin artan olumsuz etkileri, net-sıfır emisyona geçişi, bütün sektörler için birinci öncelik haline getiriyor. Çevresel hassasiyetin etkileriyle de yaşanan talep düşüşü, küresel karbon emisyonundaki payı yüzde 8 ila 11 arasında olan seyahat ve turizm sektörü için konunun önemini daha da artırıyor. McKinsey & Company’nin Skift Research ile birlikte hazırladığı rapor, seyahat ve turizm sektörünün net-sıfıra geçiş için uygulayabileceği 4 stratejiyi ortaya koyuyor.
McKinsey uzmanları, net-sıfıra geçmek isteyen turizm şirketlerine öncelikle bu alandaki girişimlerini tanımlamalarını ve birden fazla potansiyel alternatifleri olduğunda maliyet-fayda analizini yaparak bunlar arasında bir önceliklendirmeye gitmelerini öneriyor. İkinci strateji olarak da küresel ölçekte tüm seyahat harcamalarının yüzde 30’unu oluşturan iş seyahatlerinde, net-sıfıra geçişi hızlandıracak iş ortaklarının tercih edilmesi öne çıkıyor. Örneğin; filoları elektrikli araçlardan oluşan kiralama şirketlerinin ya da karbon ayak izi düşük otellerin teşvik edilebileceği belirtiliyor. Tatil amaçlı seyahat edenlerin, sektörün net-sıfıra geçişi konusundaki söylemleriyle eylemleri arasındaki farkın kapatılmasına odaklanılması da üçüncü strateji olarak raporda yer alıyor. McKinsey uzmanlarının seyahat ve turizm sektöründeki şirketlere son önerisi de proaktif olmaları ve gelecek için yeni sürdürülebilir seyahat seçenekleri oluşturmak için çalışmaları yönünde. Örneğin havacılık şirketlerine, sürdürülebilir havacılık yakıtı (SAF) ile ilgili olarak her geçen gün daha da güçlenen değer zincirinde aktif rol almaları öneriliyor.
İş liderlerinin, şirketlerini analiz ederek hangi stratejilere hazır olup olmadıklarını görebilmelerine ve bu yolculukta başarılarını artırmalarına katkı sağlayacak bir kontrol listesinin de yer aldığı McKinsey raporunun tamamına ulaşmak için lütfen tıklayınız.