İstanbul Havalimanı tasarım aşamasında, inşai faaliyetler sürecinde ve işletme operasyon sürecinde çevresel gereklilikler ve sürdürülebilirlik hedefleri doğrultusunda çalışmaları planlanmış ve yürütülmeye başlanmıştır.
Terminal Binası, Mayıs 2020’de Amerikan Yeşil Bina Konseyi tarafından “LEED GOLD” Sertifikası’na layık görülmüştür. İstanbul Havalimanı, dünyanın “en büyük LEED sertifikalı binası” olmaya hak kazanarak havacılık sektöründe bir ilki daha başarmıştır. ATC ve Devlet Konukevi LEED Sertifikasına sahip binalardır, Cami de buna göre dizayn edilmiştir. LEED sertifikası çalışmaları kapsamında emisyon azaltım ve sıfırlama çalışmaları da gerçekleştirilmektedir. Bu kapsamda 80.000 ton karbon için yenilenebilir enerji kaynakları desteklenerek, karbon sıfırlaması/nötrleme gerçekleştirilmiştir. Terminal Binası, minimum elektrik kullanımı için maksimum günışığı kullanacak şekilde tasarlanmıştır. Pencereler, özel izolasyon sayesinde iç hava sıcaklığına uymak için kullanacak enerjiyi minimuma indirmektedir. Tüm mekanik ve elektrik ekipmanlar yüksek verimlilikte A + standartlarına uygundur ve aynı zamanda tüm aydınlatma LED sistemdir. Havalimanı içerisinde yer alan paydaşların kullanacağı binalar için de “Yeşil Bina Standartları”nın gereksinimleri sözleşmelerine dahil edilmiştir. Yeşil binalar sayesinde, havalimanının su ve enerji tüketimi azalmaktadır. Binaların toplam tüketiminde enerji tasarrufu yaklaşık % 22'nin üzerindedir; konvansiyonel 230 GWh/yıl tüketimden 180 GWh/yıl’a düşürülmüştür. Başka bir deyişle, bu 50GWh/yıl, 1 yıl boyunca 3.700 hanenin enerji tüketimine ve yılda ortalama 30.700 ton CO2(eq)’a eşittir. Terminal binasının toplam karbon ayak izi 105,326 ton olarak optimize edilmiştir. Otopark, özellikle atriyumlu olarak ve bu sayede HVAC sistemleri kullanılmadan belirli bir hava akışı olacak şekilde tasarlanmıştır.
Operasyonlar kapsamında yakıtın yanması işleminin etkisinin azaltılması, sera gazı emisyonlarının azaltılmasında kilit bir bileşen olmuştur. Havalimanı’nın hava tarafı tasarlanırken yakıt tüketimini en aza indirebilmek için yer hareketleri (pistler arası mesafe, taksi yolu yerleşimi, terminal binası lokasyonu) ve uçuş sürelerini/mesafelerini (pist ve terminal yerleşimi) azaltacak şekilde tasarlanmıştır.
İstanbul Havalimanı’nda elektrikli akaryakıt araçları ve bagaj taşıyan araçlar kullanılmaktadır. Paydaşlar, elektrikli taşıtları kullanmaya teşvik edilmiştir. İGA’ nın tüm paydaşları, tüm kapalı ortamlarda, doğrudan fosil yakıtlar ile çalışan araçlar yerine elektrikle çalışan araçlar kullanmak zorundadır.
İGA, İstanbul Havalimanı inşa faaliyetleri kaynaklı doğrudan sera gazı emisyonlarının etkilerinin azaltılması amacıyla yutaklar oluşturmak için ağaçlandırma çalışmalarına başlamıştır.
İstanbul Havalimanı uygulamalarını; emisyon önleme, azaltma, denkleştirme ve sıfır emisyon hedefine ulaşacak şekilde hayata geçirmektedir. İGA, öncelikli olarak karbon emisyonlarını yönetmek için yürürlükte bulunan ISO14064 Sera Gazı Hesaplama ve Envanterleme Yönetim Sistemini kurmuştur ve 2020 yılında bağımsız bir akredite kuruluş tarafından sertifikalandırılmıştır. ISO 50001 Enerji Yönetim Sistemi alt yapısı kurularak, akredite kuruluş tarafından sertifikasyon süreci tamamlanmıştır.
İGA, ACA (Airport Carbon Accreditation) programına 2020’de dahil olmuştur. Bu kapsamda çalışmalar başlatılarak ilk yılda ACI tarafından Seviye 1 sertifikalandırması gerçekleşmiştir.
Karbon ayakizi azaltım çabalarının yanı sıra, atık yönetiminde de“Sıfır Atık” hedefi benimsenmiştir. Bu hedef için tüm İstanbul Havalimanı paydaşlarıyla kaynağında tasarruftan, ileri dönüşüm, geri dönüşüme kadar bir çok iyi uygulama hayata geçirilmektedir.
İGA inovatif çalışmalar ile de sıfır emisyon hedefini gelecek projeler için de gerçekleştirmeye çalışmaktadır. Burada da özellikle planlamalarında Yeşil Enerji konusunda çalışmalar bulunmaktadır. İGA; Avrupa Birliği Komisyonu tarafından imzalanan Yeşil Mutabakat Yasası çerçevesinde oluşan stratejileri yakından takip etmekte, bu stratejilere göre de aksiyon planlarını geliştirmek için çalışmalar yürütmektedir.