İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği (SKD Türkiye), Birleşmiş Milletler Çevre Programı Finans Girişimi (UNEP FI) ve Global Compact Türkiye (Küresel İlkeler Sözleşmesi Türkiye Ağı) iş birliğiyle düzenlenen Sürdürülebilir Finans Forumu’nun beşincisi, Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’in katılımıyla 29 Eylül 2017’de Zorlu Performans Sanatları Merkezi evsahipliğinde gerçekleştirildi.
Garanti Bankası ve Şekerbank’ın ana sponsorluğu ve TSKB’nin destek sponsorluğu ile düzenlenen forumun bu yılki teması, 2017 yılının uluslararası arenada sürdürülebilirlik başlıklarından özellikle iklim değişikliğinin oldukça öne çıktığı bir yıl olması sebebiyle “İklim Değişikliğiyle Mücadele ve Finans Sektörü” oldu.
Türk iş dünyası ve finans sektörünün Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri çerçevesinde strateji geliştirmelerine teşvik etmek amacıyla gerçekleştirilen forum kapsamında 7 bankanın imzaladığı, Global Compact Türkiye Sürdürülebilir Finansman Bildirgesi’nin lansmanı da yapıldı. İmzacı bankalar, 50 milyon dolar ve üstündeki projelerin finansmanında, projenin çevresel ve sosyal etkilerini de değerlendirme süreçlerine alacaklarını açıkladı.
Küresel gelirin %10’u kaynak olarak ayrıldığı takdirde küresel ısınma 2 derecede sabitlenebilecek Açılış konuşmasında iklim değişikliği sorununun artık içselleştirilmesi gerektiğinin altını çizen forumun onur konuğu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek “Sanayi devrimiyle hız kazanan karbon salımı, dünyada artık geri dönüşü imkânsız bir noktaya geldi. Dünyadaki ormanlar insanlık olarak saldığımız karbonu kaldıramıyor. Buna rağmen fosil kaynaklı olmayan yenilenebilir enerjinin toplam enerji kaynaklarındaki payı %25’in altında. Bu durumun değiştirilmesi ve bu sürecin finanse edilmesi gerekiyor. Küresel gelirin %10’u kaynak olarak ayrıldığı takdirde küresel ısınma 2 derecede sabitlenebilecek. Aslında bu çok zor bir hedef değil. Bu ortak hedef için tıpkı bu forumda olduğu gibi iş birliği yapmamız, kamu ve özel sektör olarak el ele vermemiz çok değerli” dedi.
Türkiye’nin iklim değişikliğine olumsuz etkisi son derece sınırlı İklim değişikliği ile mücadelede geçmişe oranla farkındalığın arttığının altını çizen Şimşek, teknolojinin ilerlemesiyle bu mücadeleye ivme kazandıran yatırımların da teşvik edilmesinin gerektiğini belirtti. Bu yatırımların aynı zamanda ekonomik anlamda da mantıklı yatırımlar olduğunu söyleyen Şimşek: “Teknoloji sayesinde yenilenebilir enerji yatırımlarının maliyeti 2040 yılında sadece ABD’de %67, Japonya’da ise %85’e kadar azalacak. 2030 yılında elektrikli araçlar, fosil yakıt tüketen araç sayısını geçecek. Bu trendin desteklenmesi gerekiyor. Örneğin biz, elektrikli araçlardan ÖTV almıyoruz. Fosil yakıt kullanan araçları vergilendiriyoruz. İnşa halindeki santrallerimizin %90’ı yenilenebilir enerjiye dayalı. Onuncu Kalkınma Planı’nda etkin enerji kullanımı, endüstriyel dönüşüm, atık yönetimi gibi stratejileri tanımladık. 2020 itibarıyla inşa edilen tüm binalarda enerji verimlilik koşulu isteyeceğiz. Sürdürülebilir enerjinin payı 12 yıl önce yüzde 24,5 idi, şimdi 32’yi aşmak üzere. Türkiye, karbon emisyonunda kişi başına satın alma gücü paritesiyle ürettiği gayri safi yurt içi hasılaya oranla 93. sırada. Dolayısıyla ülkemizin büyüklüğüne kıyasla iklim değişikliğine olumsuz etkimiz son derece sınırlı. Karbon emisyonunu önemli ölçüde azalttık. Tabi bu bizi rahatlatmamalı. Aşağı yönlü trendi düşürmeye devam etmemiz gerekiyor.”
Sürdürülebilir Finansman Bildirgesi’ni tüm bankalar imzalamalı İklim değişikliğiyle mücadelede finansman stratejilerinin kilit öneme sahip olduğunu belirten Şimşek, yeşil tahvil piyasasının bu sene 130 milyar dolara ulaşacağını, küresel çapta her 100 tahvilden birine karşılık gelen bu tahvillerin ticari bankalar ve şirketler tarafından çıkarıldığını belirtti. Bankaların sürdürülebilir finansman açısından önemli role sahip olduğunu ve bugün 3,4 trilyon liralık finansman büyüklüğünün 2,7 trilyon liralık kısmını bankacılık sektörünün oluşturduğunu ifade eden Şimşek, Sürdürülebilir Finansman Bildirgesine imza atan 7 Türk bankasını tebrik ederek “Bu önemli bir adım ama 7 banka yetmez. Bütün bankaların bu bildirgeye imza atması gerekiyor. Çünkü dünya bir felaketle karşı karşıya. Biz de bu dünyada olduğumuza göre bankacıların daha yüksek bir hassasiyetle hareket etmeleri gerekiyor” değerlendirmesinde bulundu.
İklim değişikliğiyle mücadele için öncelikle finans sektörünün liderliği üstlenmesi gerektiğinin ve 2030’a kadar BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’nin dünya genelinde hayata geçirilebilmesi için her sene yaklaşık 5-7 trilyon dolara ihtiyaç olduğunun altını çizen SKD Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Canan Ercan Çelik: “Sürdürülebilirliğin finans sektöründe ana akım stratejilerden birisi olmasının gerekliliği yalnızca hedefleri hayata geçirmek için bir araç olmasından kaynaklanmıyor. İklim değişikliğine bağlı riskler ve düşük karbon ekonomisine geçişin, tüm kurumlar üzerinde şu an tam olarak öngörülemeyen finansal etkileri olacağı düşünülüyor” dedi.
İklim değişikliğinin risklerle birlikte birçok fırsatı da beraberinde getirdiğini söyleyen Çelik, finans sektörünün bu konudaki liderliğinin değer taşıdığını, SKD Türkiye olarak sürdürülebilir finansı gündemde tutmak amacıyla 5 yıldır Sürdürülebilir Finans Forumu düzenlediklerini belirten Çelik: “SKD ve Global Compact Türkiye üyesi bankaların liderliğinde başlatılan, şu an Türkiye’nin öncü bankalarının katkısını almış bulunan Sürdürülebilir Finansman Bildirgesi, forumun en güçlü çıktıları arasında. Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’nden biri de bildiğiniz gibi iş birlikleri. Bu etkinliği ortak akıl ve ortak çabayla inşa ettiğimiz, her yıl omuz omuza verdiğimiz değerli partnerlerimiz Global Compact Türkiye ve UNEP FI’a teşekkür ediyorum” dedi.
Finansman sağlayan kurumların, kredilendirme ve yatırım süreçlerinde sürdürülebilirlik ilkelerini gözetmelerinin, şirketler üzerinde dönüştürücü bir güç yaratarak yatırımlarda çevresel ve sosyal etkilerin de göz önüne alınmasını sağladığını belirten Global Compact Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Seçkin, “Global Compact Türkiye olarak, 2 yıllık yoğun bir çalışmanın sonucunda, küresel bir başarıya imza atmanın mutluluğunu ve gururunu yaşıyoruz. 7 bankanın imzaladığı Sürdürülebilir Finansman Bildirgesi ile söz konusu bankalarımızın, sürdürülebilirlik olgusunu geniş kesimlere ulaştırmada önemli rol oynayacağına inanıyoruz. Tüm bankalarımızı Sürdürülebilir Finansman Bildirgesi’ni imzalayarak bu dönüşümün bir parçası olmaya davet ediyorum” dedi.
Dünya Ekonomik Forumu’nun 2017 Küresel Risk Araştırması’nda iklim değişikliğinin önümüzdeki 10 yılda dünyayı tehdit eden en önemli 5 risk arasında gösterildiğinin altını çizen Seçkin: “UN Global Compact’in ‘Bilim Temelli Hedefler’ girişimine dahil olan dünyanın önde gelen 300 şirketi tüm değer zincirlerinde emisyon azaltımı taahhüdünde bulundu. Aralarında 5 Türk şirketinin de olduğu bu şirketler, aslında taahhütleriyle sadece iyi niyet beyanıyla kalmayıp aynı zamanda toplumu dönüştürme misyonu da üstlenmiş oldular. Tüm kesimlere iklim değişikliği ile mücadelenin mümkün olduğunu gösterme açısından önemli bir kilometre taşı olduğunu düşündüğüm bu misyon diğer şirketlere de yayıldığı takdirde kuşkusuz önemli bir kazanım elde edeceğiz“ dedi.
Forumda lansmanı gerçekleştirilen, BM Küresel İlkeler Sözleşmesi imzacısı Akbank, Garanti Bankası, ING Bank, İş Bankası, Şekerbank, Yapı Kredi ve Türkiye Sınai Kalkınma Bankası olmak üzere 7 bankanın imzaladığı bildirge ile bankalar, 50 milyon dolar ve üstündeki projelerin finansmanında, projenin çevresel ve sosyal etkilerini de değerlendirme süreçlerine alacaklarını ve ilgili politikalarına bu kriterleri entegre edeceklerini açıkladılar.
Forumda ayrıca ‘‘Finans Sektöründe İklim Değişikliği Risk Yönetimi’’ paneli düzenlendi. Panelde finans sektörünün sürdürülebilirlik konusundaki çalışmalarına katkı sağlayan ve Sürdürülebilirlik Endeksi gibi öncü çalışmalara imza atan Borsa İstanbul Genel Müdür Yardımcısı Korkmaz Ergun ile Türk bankacılık sektörünün sürdürülebilirlik konusunda teşvik edici rolleri bulunan IFC (Uluslararası Finans Kurumu) ve EBRD (Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası) üst düzey temsilcileri yer aldı.