Kentsel dönüşüm çalışmalarında ortaya çıkan yıkıntı atığı yüzde 90 oranında geri dönüştürülerek ekonomiye tekrar kazandırılabiliyor. Sadece İstanbul’daki dönüşümde ortaya çıkacak 150 milyon ton yıkıntı atığı, bu bakımdan büyük potansiyel anlamına geliyor.
2027 yılına kadar 150 milyon dolarlık bir büyüklüğe ulaşacağı varsayılan yıkıntı atığı pazarının daha verimli olması için mevcut mevzuatın, denetim ve uygulamayla desteklenmesi gerekiyor.
HABER: SÜMEYRA YARIŞ TOPAL
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı verilerine göre, Türkiye’de 6.5 milyon konutun kentsel dönüşüm kapsamında yenilenmesi planlanıyor. Bu dönüşüm sırasında da 650 milyon ton yıkıntı atığı oluşacağı tahmin ediliyor.
Bu atıkların, dönüşümle ekonomiye kazandırılabileceği belirtiliyor. Yıkıntı atıkları, AB’de yüzde 70 oranında ekonomiye kazandırılırken, Japonya, ABD gibi ülkelerde bu oran yüzde 80’in üzerine çıkıyor. Türkiye’de resmi rakamlar açıklanmasa da yıkıntı atıklarının geri dönüştürülme oranının yüzde 10 olduğu tahmin ediliyor. Yıkıntı atıklarının yapı sektörü için çok önemli bir hammadde olduğunu belirten uzmanlar, bertarafın caydırılması gibi yöntemlerle bu atıkların geri kazanılabileceği konusunda hemfikir.
TARİHİN EN BÜYÜK ENKAZI
2023 yılında yaşanan Kahramanmaraş merkezli depremlerde Birleşmiş Milletler verilerine göre, 200 milyon ton yıkıntı atığı oluştu. Bu rakam, dünyada bugüne kadar yaşanmış depremlerde ortaya çıkan en yüksek yıkıntı atığı olarak kayıtlara geçti. Bu depremlerde ortaya çıkan atıklar için bölge illerde depolama merkezleri oluşturularak bu stokun yüzde 10’u yönetilebildi.
İSTANBUL’UN POTANSİYELİ
Diğer yandan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı verilerine göre, İstanbul’da 1.5 milyon konutun kentsel dönüşüm kapsamında yenilenmesi gerekiyor. İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği’nin İO Çevre iş birliğinde hazırladığı ‘Kentsel Dönüşüm, Deprem ve Olası Diğer Afetler Sonucunda Oluşan Yıkıntı Atıklarının Yönetimi Projesi Raporu’na göre, İstanbul kentsel dönüşüm sonucu 150 milyon ton inşaat atığını yönetmek zorunda kalacak. Sektör mensuplarına göre, inşaat sektörünün döngüselliği için çok kıymetli bir potansiyel olan bu atıklar için mevzuat yeterli. Ancak uygulama için daha somut adımlar atılması gerekiyor.
150 MİLYON DOLAR
Yıkıntı atıkları yüzde 90 oranında geri dönüştürülebilme potansiyeli taşıyor. Bu atıklar, kentlerde oluşan atık miktarının yüzde 30’una tekabül ediyor. Yıkıntı atığı pazarının 2027 yılına kadar 150 milyon dolarlık bir büyüklüğe ulaşacağı öngörülürken, Türkiye’de bu atıklar, çoğunlukla dolgu malzemesi olarak kullanılıyor. Sektör mensuplarına göre, yıkıntı atıklarını en iyi yönetebilme yöntemlerinden biri, yıkım esnasında ayrıştırma. Seçici yıkım ile atık potansiyelini en az kayıpla ekonomiye kazandırmak mümkün.
ENVANTER AÇIKLANACAK
Türkiye’de inşaat atık yönetimi ile ilgili girişimler Kahramanmaraş depremleri sonrasında hızlandı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, 2026 yılında yıkıntı istatistik envanterini açıklayacağını duyurdu. İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği Genel Sekreteri Konca Çalkıvik, bu alanda yatırım yapmak isteyen firmalar için bu envanterin varlığının önemli bir güvence olacağını ifade etti. Çalkıvik, “Kamuda geri dönüştürülmüş ürün satın alımları, Türkiye’de geri dönüştürülmüş agrega pazarının oluşturulması için teşvikler verilmesi, yıkıntı atıklarının bertaraf maliyetlerinin caydırıcılığının artırılması, yıkıntı atıklarının moloz ve dolgu malzemesi olarak kullanılmasının zorlaştırılması da bu alanda önemli adımlar olabilir” dedi.
LİDER ÜLKELER
İnşaat geri dönüşüm pazarında ABD ve Hollanda liderliği elinde bulunduruyor. ABD’de yıkıntı atıklarının geri dönüşüm oranları yüzde 82 olarak kayıtlara geçerken, ülkede ‘kaynağında önleme’ uygulamalarını ele alan pilot çalışmalar yapılıyor. Japonya’da ise yıkıntı atık geri dönüşüm oranı yüzde 80. Japonya, bu konuda ‘Atık Yönetimi Yasası’yla atık yerine yan ürün kavramını kullanarak, atıklardan kullanıcı dostu ürünler almayı yükümlü tutuyor. Japonya’da kamusal işlerde kullanılacak malzemelerin geri dönüştürülmüş olması konusunda katı kurallı bir yönetmelik de yürürlükte bulunuyor. Diğer yandan, geri dönüşüm oranının yüzde 90 olduğu Hollanda’da 2050 yılına kadar tamamen döngüsel yapı sektörüne geçilmesi hedefleniyor.
DENETİM VE İZLEME ÇALIŞMALARI
Konca Çalkıvik (SKD Türkiye Genel Sekreteri): Türkiye’de yıkıntı atıklarındaki betonun geri dönüşümü için gereken altyapı yeterli değil. İnşaat atıklarının ekonomiye kazandırılması için kapsamlı bir yönetim planına ihtiyaç var. Kahramanmaraş merkezli depremlerde ortaya çıkan atıkları depolamak için 560 futbol sahasına denk gelen, toplam 4 milyon metrekareye yakın bir alana ihtiyaç duyuluyor. İşin sağlık ve çevresel kirlilik boyutunu da unutmamak gerekir. Enkaz atıklarında asbest, beyaz eşyalar, ilaçlar gibi çevreye zarar verebilecek içerikler bulunuyor. SKD Türkiye olarak bu ihtiyacı görerek, İO Çevre iş birliğinde ‘Kentsel Dönüşüm, Deprem ve Olası Diğer Afetler Sonucunda Oluşan Yıkıntı Atıklarının Yönetimi Projesi’ni başlattık. Türkiye’nin gelişmiş ülkeler seviyesine ulaşması için gerekli mevzuat mevcut olsa da uygulamada yaşanan sorunların çözümü ve sahada izleme aşamalarının güçlendirilmesi gerekiyor. Bu kapsamda Türkiye’de de mevzuat ötesinde uygulamaya yönelik yönergeler oluşturulmalı, denetim ve izleme programları geliştirilmeli.