ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMİN SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK GÜNDEMİNİ ARTIK PANDEMİ BELİRLİYOR
Dünya Sürdürülebilir Kalkınma İş Konseyi (WBCSD) Başkanı ve CEO’su Peter Bakker, SKD Türkiye’nin düzenlediği “Yeni Dönemde Sürdürülebilirlik” webinarının açılışında yaptığı konuşmada, “Sistemsel değişiklikler yapmamız gerekiyor ve bu sistemlerin başındaysa döngüsel ekonomiye geçiş ile daha sürdürülebilir ve sağlıklı bir gıda sistemi olmalı” dedi.
Webinar kapsamında düzenlenen panelde konuşan SKD Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Dildar Edin de pandemi döneminde doğada meydana gelen olumlu değişimleri hatırlatarak, “Ancak bu kısa vadeli kazanımlara bakarak iklim krizini görmezden gelmek oldukça iyimser, hatta çok tehlikeli olur” uyarısında bulundu.
İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği (SKD Türkiye) “Yeni Dönemde Sürdürülebilirlik” konulu bir webinar gerçekleştirdi. SKD Türkiye’nin çatı örgütü Dünya Sürdürülebilir Kalkınma İş Konseyi (World Business Council for Sustainable Development, WBCSD) Başkanı ve CEO’su Peter Bakker, webinarın açılışında yaptığı konuşmada, “Pandemi ile sağlık konusunun ve tedarik sistemlerinin ne kadar hassas olduğuna şahit olduk” dedi. Dünyanın uzun zamandır doğal krizlere yönelik uyarılar verdiğine değinen Bakker, şöyle konuştu:
“Daha sürdürülebilir bir dünya için odaklanılması gereken 3 temel konu var: iklim krizi, biyoçeşitlilik kaybının önlenmesi ve sosyal eşitsizliklerin ortadan kaldırılması. Bu üç konu da birbiriyle ilgili. İklim krizi çok kritik ve acil aksiyon alınması gereken bir gerçek. Küresel ısınmayı 1.5 derecede sınırlandırmak için 2030’a kadar karbon emisyonlarını her yıl %7 düşürmeliyiz. Dünyanın yarısının evde kaldığı pandemi sayesinde %8 düşürebildiğimizi dikkate alınca bu hedefin ne kadar zor olduğunu anlıyoruz. Sistem değişikliklerine ve mevcut sistemlerin dönüştürülmesine odaklanmalıyız. Bu sistemlerin başındaysa, düşük emisyon üreten enerji sistemi, lineer yerine döngüsel ekonomi sistemi, daha sağlıklı ve düşük emisyona sahip gıda sistemi, emisyonsuz şehirleşme sistemi, işin geleceği ve çevresel ve sosyal etkilerin dikkate alındığı sürdürülebilir kalkınmayı esas alan ekonomik sistemler geliyor.”
Webinar kapsamında Yekta Kopan’ın moderatörlüğünde gerçekleşen panele ise SKD Türkiye Yönetim Kurulu üyeleri konuşmacı olarak katıldı. “Pandeminin Önümüzdeki Dönemin Sürdürülebilirlik Gündemine Etkileri”nin ele alındığı panelde konuşan SKD Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Dildar Edin, “SKD Türkiye olarak bizim de sıklıkla vurguladığımız gibi, tüm olumsuz etkilerine rağmen, pandemi, birçok konuda farkındalık oluşması ve icraata geçilmesi açısından fırsatlar sunan bir dönemdi” dedi. Pandemi döneminde doğada meydana gelen olumlu değişimlerin gündemde yer almaya devam ettiğine işaret eden Ebru Dildar Edin, “Ancak bu kısa vadeli kazanımlara bakarak iklim krizini görmezden gelmek oldukça iyimser, hatta çok tehlikeli olur. Toparlanma döneminde eski ekonomi modeline geri dönme hatasına düşersek, aksiyon alma açısından en azından 2-3 yıl kaybetmiş olacağız” uyarısında bulundu. Edin, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Şunun altını tekrar çizmek istiyorum: Şu anda sıcaklık artışını 1,5 derecenin altında tutmak için sadece 10 yılımız var ve her geçen gün bu zaman daralıyor. 2-3 yıl daha vakit kaybedersek, atmamız gereken adımlar çok daha radikal ve zor olacak. Belki çoğu için de çok geç kalmış ve aksiyon alamayacak durumda olacağız. COVID-19 sonrasında, ekonomik, sosyal ve çevresel anlamda dayanıklı bir sistemin kurulması bizlere bağlı.”
Sürdürülebilir yeni bir düzen için önümüzdeki dönemde SKD Türkiye’nin ajandasındaki en önemli konuları ise şöyle sıraladı:
“Döngüsel Ekonomi, Risk Yönetimi ve Ölçme Değerlendirme Sistemlerinin Oluşturulması; İşin Geleceği Yaklaşımının Benimsenmesi, Plastik Ayak İzinin Azaltılması ve Tarımsal Üretimin Dayanıklılığının Arttırılması.”
İNSAN ODAĞI VE DEĞER SİSTEMLERİNİN ÖNEMİNİN ALTI ÇİZİLDİ, KAYNAKLARIN KISITLILIĞI HATIRLANDI
Panele katılan Unilever Türkiye, Orta Asya ve İran Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Seçkin pandeminin hatırlattığı ve kalıcı olduğunu düşündüğü konuları, “İnsanın odağı ve değer sistemlerinin öneminin altının çizilmesi ve kaynakların sonsuz olmadığının hatırlanması” olarak sıraladı. Seçkin, konuşmasında şunları söyledi: “Bu dönemde ilk refleksimiz bu virüs karşısında insanlarımızı korumak oldu. Önce sağlıklarını, sonra iş güvenliklerini sağlamak, ardından yaptıkları işten mutlu olmalarını sağlamak gibi bir piramit oluştu. Bu piramidin bundan sonra kolay kolay değişmeyeceğini düşünüyorum. COVID-19 dönemi insan odağının derinleşmesini sağladı. Özellikle içinde bulunduğumuz kapitalizmin hep daha çok büyüme sağlayacağını varsayardık. Ama artık tükettiğimiz her şeyin bir değeri olduğunu anladık. Kapitalizm işletmelere fayda sağlar, fakat insanların ve gezegenimizin aleyhine çalışan bir küreselleşme ve kapitalizm düzeni kimseye fayda sağlamaz. Yerel fırsatlarla global fırsatların birleştirilmesi önümüze çıkıyor artık. Çok paydaşlı bir kapitalizm hayal ediliyor. Paydaşlar artık sadece çalışanlar, tüketiciler ve tedarikçiler değil, aynı zamanda yaşadığımız toplum ve dünya. Salgın öncesi ve sonrasının farklı olacağını düşünüyorum. Pandemi öncesi sürdürülebilirlik konusunda doğru yatırım yapanlar herkesten bir adım öne geçti, itibar ve güven kazandı. Yeni normali bugünden görüp şimdiden adım atanlar da gelecekte kazanacaklar.”
ÇEVİK VE PRATİK OLANLARIN ÖN PLANA ÇIKTIĞI BİR SÜREÇTEYİZ
Panelistlerden Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Hasan Süel, pandeminin beklenmedik hızla yayılan ve çok bilinmeyen bir süreç olduğunu hatırlatarak, şöyle konuştu:
“Çevik olan, daha hızlı hareket eden, pratik çözümler üreten şirketler, ülkeler öne çıktı. Bir anlamda toplum olarak stres testinden geçtik. Alışkanlıklarımızın, yaşam biçimlerimizin, değerlerimizin yeniden gözden geçirildiği bir süreçteyiz. Yeni normallerin temel unsurlarından biri dijitalleşme. Gelecekte dijitalleşmede çok daha hızlı ilerleme yaşanacağını düşünüyoruz. Yeni normalde dijital yaşam pratiklerinin çok daha çeşitlenip yaygınlaşacağına inanıyoruz. Dijitalleşme, salgın sonrası dönemde de hayatın tutkalı olmaya devam edecek.”
DÖNÜŞÜM BAŞLAMIŞTI, PANDEMİ BUNU HIZLANDIRDI
Sabancı Holding, İnsan Kaynakları ve Sürdürülebilirlik Grup Başkanı Hakan Timur da paneldeki konuşmasında, dönüşüm denilen sürecin uzun süredir başladığını ve kaçınılmaz olduğunu belirterek, pandeminin bu süreci hızlandırdığını söyledi. Hakan Timur, “Dönüşümü 3 boyutta ele almak isterim. Birinci boyutu, dünya genelinde ekonomik, politik, sosyal, jeopolitik bir dönüşüm var. Çok büyük ekonomiler büyük kırılmalar yaşadılar, yaşamaya da devam ediyorlar. Globalleşme, lokalleşme, bölgeselleşme bütün bu kavramlar tekrar değerlendiriliyor. İkinci boyutta, şirketler ve iş modelleri açısından bir dönüşüm yaşanıyor. 10 yılda yapacağımız süreçleri hızlandırdık. Finansal hizmetlerde,perakende de, enerji de ve sanayi de hızlı bir dijital dönüşüm süreci yaşıyoruz. İşin üçüncü boyutu ise çalışanlar ve işin geleceğiyle ilgili dönüşüm. Pandemi, sürdürülebilir bir dünya için yaşamın, yaşamın devamlılığı için de insanın değişmesi gerektiğini gösterdi. Bütün değişimleri yılmazlık ve çeviklikle gerçekleştirmek, adapte olmaya devam etmek durumundayız” dedi.
Yeni Dönemde Sürdürülebilirlik webinarı yayın kaydını aşağıda izleyebilirsiniz.