Coca-Cola Kullandığı Suyun Tamamını Doğaya Geri Kazandırma Hedefiyle Su Güvenliğine Odaklanıyor

01.04.2024

Coca-Cola, iklim değişikliğine yönelik çözümlere katkıda bulunmak konusunda sorumlulukları olduğuna inanıyor. 2030 yılı taahhütleri çerçevesinde içeceklerinde ve global operasyonlarında kullandığı suyun tamamını doğaya ve topluma geri kazandırmayı hedefleyen Coca-Cola bu alanda; sonuç odaklı, ölçülebilir ve sürdürülebilir çözümler üretmeye yönelik projeleri hayata geçiriyor.

Coca-Cola, yarattığı ekonomik katkının, toplumlara değer katan sosyal sorumluluk projelerine dönüştürülmesine büyük önem veriyor. Türkiye’de şişeleyici ortağı Coca-Cola İçecek (CCI) ile birlikte “kadının güçlenmesi, atıksız bir dünya, suyun doğaya geri kazandırılması, şeker azaltımı, iklim değişikliği, sürdürülebilir tarım ve tedarik zinciri, birey ve toplumlar için fark yaratmak” gibi birçok alanda çok yönlü politikalar ve projeler geliştiriyor.

Su, Coca-Cola için vazgeçilmez bir öncelik. Dünyada 200'den fazla ülke ve bölgede faaliyet gösteren Coca-Cola, bu büyük ölçeğe paralel olarak; su stresini azaltma, yerel su kaynaklarını koruma ve toplumun iklim değişikliklerine uyum sağlama yeteneğini güçlendirme gibi konularda sorumluluk bilinciyle çalışıyor. Bu çerçevede “2030 Su Güvenliği Stratejisi’ni” oluşturan Coca-Cola, içeceklerinde ve operasyonlarında kullandığı suyun tamamını doğaya ve topluma geri kazandırmayı taahhüt ediyor. Bu strateji ile aynı zamanda faaliyet gösterdiği yerlerde su güvenliğini artırmak için gereken eylemleri hızlandırmaya da odaklanıyor. Su verimliliğini ve havza durumunu iyileştirmeye yardımcı olmak amacıyla su geri kazanım projelerine imza atıyor.

 

Sürdürülebilir arazi ve su kullanımı esas alınarak geniş kapsamlı bir model oluşturuldu

“Ekosistem Yaklaşımı”nı temel alan Geleceğin Tarımı projesinde, tarımsal uygulamalarda sürdürülebilir arazi ve su kullanımını esas alarak, çiftçilerin iklim değişikliğiyle mücadele etmesini kolaylaştıracak geniş kapsamlı bir model oluşturuldu. Saha uygulamaları ve bilimsel bulguların birbirini desteklediği bu model ile; 2013 yılından bu yana Doğa Koruma Merkezi proje ortaklığı ve Coca-Cola Vakfı’nın finansman desteğiyle, Konya Kapalı Havzası ve Harran Ovası’nda bölgesel kalkınma bağlamında önemli adımlar atıldı.

Yağmurlama sistemi ve gece sulama sistemi gibi teknikler yaygınlaştırılarak; aşırı sulama, tuzlanma, mantar hastalıkları ve erozyondan kaynaklı sorunlar hafifletilirken, su tüketiminin ve buharlaşmanın önemli miktarda azalmasına katkıda bulunuldu. Geleceğin Tarımı Projesi, gece sulaması sisteminin ürün verimini artırdığını, su kullanımını önemli ölçüde azalttığını ortaya koydu. Gece yağmurlama sistemi, geleneksel gündüz kanalla sulama sisteminin yerini aldı. Sulama yönteminin belirlenmesine yardımcı olmak için tensiyometreler kuruldu ve su tasarrufu hesaplandı. Sürdürülebilir sulama faaliyetleri devamlı izlendi.

Çiftçilere yönelik eğitimlerle farkındalık yaratmak hedefleniyor

Coca-Cola Vakfı ile Coca-Cola İçecek’in finansal desteği ve Doktar iş birliğinde Bursa’da yürütülen Bursa Su Geri Kazanım Projesi ile sulama verimliliğini ve tarımsal uygulamaları iyileştirmek amaçlanıyor. Coca-Cola, şişeleyici partneri CCI ile faaliyet gösterdiği Bursa/Balıkesir havzasında; bölgeye karşı sorumluluğu çerçevesinde hem şişeleme tesisinin Coca-Cola’nın Su Kaynakları Sürdürülebilirlik Standardı’na uyumunu temin ediyor hem de operasyonlarında su verimliliğini artırmaya yönelik iyileştirmeler yapıyor. 2022 yılının aralık ayında hayata geçirilen çalışma ile tarımda dijital teknolojiden, su ve toprak yönetimine kadar birçok konuyu içine alan uygulamalı farkındalık eğitimleri kapsamında çiftçilere toprak analizi ve sulama teknikleri hakkında eğitimler verildi. Proje kapsamında kurulan damlama sulama sistemi ve tarımsal sensör istasyonu sayesinde çiftçiler su tasarrufu sağlıyor. Çiftçilerin arazilerinde yapılan toprak analizleriyle toprak nem oranı ve su akışı, uydu sistemleri aracılığıyla takip ediliyor. Hayata geçirilen akıllı tarım uygulamaları, su verimliliği ve tasarrufu sağlayarak çiftçilerin işlerini kolaylaştırıyor. Aynı zamanda, gençleri de sektöre çekiyor. Böylelikle, proje ile elde edilen su kullanım verimliliğindeki artış, maliyetleri düşürmeye ve çiftçilerin kârlarını artırmaya katkı sağlıyor.