1857'de başlayan bir yolculuk: Çalışma Hayatını Değiştiren Kadınlar

Published: 08.03.2018

1857'de başlayan bir yolculuk:
Çalışma Hayatını Değiştiren Kadınlar

8 Mart 1857 yılında New York'ta başlayan grevlerin, bugün tüm dünyayı kapsayan büyük bir harekete dönüştüğünü görmek, ne kadar da umut verici değil mi? Kadın hakları konusunda daha gidilecek çok yol olmasına rağmen, çığ gibi büyüyen bu hareket sonucunda, her yıl 8 Mart, Dünya Emekçi Kadınlar Günü olarak kutlanıyor. Peki bu sadece bir kutlama mı yoksa hak arayışı mı? 

Günümüzde hala birçok alanda sesini duyurma mücadelesi veren kadınlar, 8 Mart gününün yarattığı megafon etkisi ile hak arayışlarını – ne mutlu ki, çok daha yüksek bir tonda, çok daha geniş kitlelere duyurabiliyor ve tüm dünya kadınları bundan cesaretlenebiliyor.

Gelişmişliğin Sırrı: Kadın İstihdamı

“Dünya sorunlarının çözümü, kadının toplumdaki yerinde saklı” dersek, hiç de mübalağa değil aksine tam yerinde bir tespit yapmış oluruz. Bu nedenle Birleşmiş Milletler'in 17 adet Sürdürülebilir Kalkınma Hedefi'nden (SKH) 5'incisi olan “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği”, güncel dünya sorunlarıyla mücadele için adeta önkoşul niteliğinde. Kadının toplumdaki yerinin güçlenmesi, temel hak ve özgürlüklerden çok daha fazlası; barışçıl ve sürdürülebilir bir dünya düzeni için atılması gereken adımların en önemlisi. 

Birçok ülkede kadın haklarına dair düzenlenen yasalara rağmen kadınların sosyal, ekonomi ve siyasal hayata katılımlarının önünde hala ciddi engeller bulunuyor. Bu engellerin üstesinden gelmek adına, tüm ülkeler için geçerli olmak üzere geniş kapsamlı plan ve programların hayata geçirilmesi umut verici bir gelişme. Ancak istatistiklere baktığımızda çözüme dair sunulan her önerinin ne kadar acil bir şekilde hayata geçirilmesi gerektiğini daha iyi görüyoruz. Günümüzde;

1Erkek nüfusunun yüzde 75’i istihdam edilirken, kadınlarda bu oran yüzde 50’nin altında kalıyor.
Erkek ve kadın çalışanlar arasında eşit işler için ücret farklılığı ise yüzde 40’lara ulaşıyor.
Avrupa ülkelerinde dahi yüzde 16’lara varan ücret farklılıkları bulunuyor.

2Üstelik yapılan araştırmalar, geçmiş 83 yıldaki iyileşme hızı ile devam edersek “Küresel Cinsiyet Eşitsizliği”nin kapanmasının 100 yılda mümkün olabileceğini ortaya koyuyor. Oysa 2025’e kadar, dünyada cinsiyet eşitsizliği %25 azaltılabilirse 5,3 trilyon dolar ek GSMH yaratılması mümkün. 
Bu konuda iş dünyasına önemli görevler düşüyor. İş hayatında kadın-erkek eşitliği, kadınların üst yönetime dahil olması, önündeki engellerin belirlenmesi ve kaldırılması, toplumda farkındalık yaratılması gereken önemli konular. 

3Ülkemizde de durum pek farklı değil. Son TÜİK verilerine göre Türkiye’nin nüfusu 80 milyon; nüfusun %50,2’sini erkekler, %49,8’ini ise kadınlar oluşturuyor. Bu oransal dengenin konuya istihdam açısından bakıldığında erkekler lehine bir durum olduğunu görüyoruz. 15 ve daha yukarı yaştaki nüfus içerisinde istihdam oranı %46 , bu oran erkeklerde %65, kadınlarda ise %27,5.
Her ne kadar son yirmi yıla bakıldığında ülkemizde toplumsal cinsiyet eşitsizliklerinin giderilmesi açısından önemli ölçüde iyileşme kaydedildiği gözlense de bu gelişmeler yine de Türkiye’yi OECD ülkeleri arasında, Meksika ile birlikte, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin işgücüne katılım oranı boyutunda halen görece yüksek olduğu ülke konumundan kurtarmadığı da bir gerçek.

4Dünya Ekonomi Forumu (WEF) “Küresel Cinsiyet Eşitsizliği Endeksi”ne bakıldığında Türkiye, 144 ülke arasında 2016 raporuna göre 130. sırada;  aynı raporun 2017 versiyonunda ise 1 sıra daha gerileyerek 131. Sırada bulunuyor. Bu kapsamda ülkemizde; kadınların ekonomik hayatta daha aktif rol almaları, siyasi haklarının geliştirilmesi, kız çocuklarına eşit eğitim şansı tanınması, kadın yönelik şiddetin engellenmesi gibi hedeflere yönelik iyileştirmeler yapılmaya başlandı. 

Türkiye için Sihirli Oran: En Az %50

Türkiye hedefleri yüksek, gelişim vizyonu geniş bir ülke olarak 2023 yılında dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olmayı amaçlıyor. Bu amacın gerçekleşebilmesi için kadınların işgücüne katılım oranının yüzde 50’nin üzerine çıkarılması olmazsa olmaz bir şart diyebiliriz. Bu gerçeğin farkında olarak ve Birleşmiş Milletler düzeyinde kadın istihdamına dair alınan kararlar doğrultusunda ülkemizde de önemli düzenlemeler yapılması planlanıyor.

Bunlar nedir diye bakacak olursak;
Asıl görevi çocuk bakımı ve ev işleri olarak görülen kadınların istihdamını artırmak üzere çocuk teşvikini de içeren paketin yasallaşması,
Doğum iznini uzatacak düzenleme kapsamında, kadınların doğum izninde olduğu dönemde işverene, geçici eleman verilmesi,
Çocuk sahibi kadınların çalışma hayatına dönebilmesi için kreş desteği,
Kadınların çalışma hayatında daha çok yer almaları ve kariyer desteği.

Tüm bunlar, Türkiye'nin ekonomik gelişimi açısından büyük önem taşıyor.  

İş Dünyasında Lider Kadınlar

Kadınların işgücüne aktif katılımı, iş hayatında kadın-erkek eşitliği, kadınların üst yönetime dahil olması, önündeki engellerin belirlenmesi ve kaldırılması, toplumda farkındalık yaratılması gereken önemli bir konu. Kadınların iş hayatındaki kariyer gelişimlerini desteklemek üzere birçok seminer, konferans düzenleniyor. Bu toplantılar vesilesiyle kadın liderlerin rol model olmaya devam etmesi, deneyimlerini paylaşması ve geleceğin kadın liderlerini motive etmesi de büyük önem taşıyor.

Biz de İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği olarak Türkiye GSMH’nin üçte birini oluşturan ve 350.000 kişiye istihdam sağlayan 60 kurumsal üyemiz ile birlikte, toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlı iş yerlerinin oluşturulması için farkındalığın artırılması, strateji ve iş birliklerinin geliştirilmesi ve böylece iş dünyasında kadının güçlenmesi ile ilgili çeşitli çalışmalar yapıyor, üyelerimizi UN Women tarafından belirlenmiş WEPs yani “Kadının Güçlenmesi Prensipleri”nin imzacısı olmaya teşvik ediyor ve konuyla ilgili raporlar hazırlıyoruz. 

SKD Türkiye tarafından, üyelerimizden TSKB ve AFD (Fransız Kalkınma Ajansı) işbirliğiyle sağlanan fon kapsamında, SKD üyesi ve aynı zamanda WEPs (Kadının Güçlenmesi Prensipleri) imzacısı olan 8 şirketin kadın istihdamı ve fırsat eşitliği konusunda gerçekleştirdikleri projelerini ele alan bir vaka analizleri ve güncel istatistiklerin bulunduğu raporu burayı tıklayarak indirebilirsiniz. 

Tüm STK'ları Kapsayan Bir Örnek Model

Ülkemizde kadın istihdamı konusunda çalışmalar yapan birçok STK olmasına rağmen, büyük kaynak sıkıntısı yaşanıyor. Kurumlar arası iletişim sağlayan bir sistem olmadığı için emekler bölünüyor ve zaman kaybı yaşanıyor. Özel sektörde ise kadın istihdamına yönelik farklı hesaplama modellerinin ve iyi uygulamaların bir arada olduğu bir mecra bulunmuyor.

İş dünyasında ücret eşitliği, kadın istihdamının artırılması, kadın çalışan kapasitesinin geliştirmesi ve liderlik konusunda desteklenerek örnek rol model oluşturması gibi amaç ve hedeflerle SKD olarak, “Kadın İstihdamı ve Fırsat Eşitliği” alanında bir dijital paylaşım platformu ve arşivi bu yıl hayata geçirmek konusunda karar aldık. Böylece bu konu ile ilgili kamu, özel sektör, sivil toplum kuruluşları ve akademi tarafından yapılan tüm çalışmaları, verileri, araştırmaları, iyi uygulamaları dijital bir çatı altında buluşturarak, şirketlere rehberlik etmeyi sürdüreceğiz.

İş dünyasında kadın istihdamı konusunda yaptığımız çalışmalar ve uygulamaların önümüzdeki dönemde artarak ve güçlenerek devam edeceğini belirtir, tüm kadınlarımızın “8 Mart Dünya Kadınlar Günü”nü kutlarız. 

Kaynaklar

1 REF: Ekonomik aktiviteye göre cinsiyetler arası ücret eşitsizliği, ILO istatistiksel veri tabanı, 2014.

2 (REF: Dünya Ekonomik Forumu (WEF) Global Gender Gap Index (Küresel Cinsiyet Eşitsizliği İndeksi)

3 (REF : Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 24643 sayılı İstatistiklerle Kadın, 2016 başlıklı Haber Bülteni)

4 (REF : T.C. Kalkınma Bakanlığı, Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri kapsamında Türkiye’nin Mevcut Durum Analizi Projesi, Aralık 2017, Ana Taslak Raporu)