Bilgisayar programcılığının gelişiminde kadınların önemli bir rolü olduğunu biliyor musunuz?
Günümüzde erkek egemen bir alana dönüşen bilgisayar programcılığı aslında kadınların öncülüğünde gelişen bir alandı.
Dünyanın ilk bilgisayar programcısı Ada Lovelace…
Matematiksel sitesinde Sibel Çağlar tarafından verilen bilgiye göre, Ada Lovelace İtalyan matematikçi Louis Menabrea’ nın Analitik Makine (Analytic Machine) hakkında 1842’de Fransızca yayımladığı inceleme yazısını bir İngiliz bilim dergisi için İngilizce’ye çevirdi. Sonra kendi notlarını da bu çeviriye ekleyerek 1843’te yayımladı. Çeviriye eklediği notlarda Bernoulli sayılarının Babbage’ın makinasıyla nasıl hesaplanacağını ayrıntılı olarak verdi. Bu metot, tarihçiler tarafından dünyanın ilk bilgisayar programı olarak kabul edilmiştir. Dolayısıyla Ada Lovelace ilk programcı olarak biliniyor.
Lovelace yazısında Babbage’ın makine hakkında hiç yayımlamadığı özelliklerden söz eder. Makinenin, karmaşık besteler ve grafik tasarımları yapılabilen genel amaçlı bir makine olarak tanımlar. Büyük bir ileri görüşlülükle 150 yıl sonrasını zihninde canlandırmış olur. Babbage’ın tasarladığı bu makine, günümüz bilgisayarlarının temelini oluşturur. Ada Lovelace’ın notları aynı zamanda yazılım kavramının da bir tanımlamasını yapar.
Bugün de Ada Lovelace’ın çalışmalarının bilgisayar bilimindeki izlerini görüyoruz. ABD Savunma Bakanlığı yararına yaratılmış bilgisayar dili Ada onun adını taşıyor. 1998 den beri, İngiliz Bilgisayar Topluluğu (British Computer Society) onun adına bir ödül veriyor. 2008’den bu yana Ada Lovelace adına bilgisayar bilimindeki kadın öğrencilere özel bir yarışma yapılıyor. İngiltere’de kadın üniversite öğrencileri için verilen yıllık konferans BCS Women Lovelace Colloquium yine onun adını taşıyor.
Elektronik Çağında Programcılar
Ada Lovelace henüz gerçek olmayan bir makinenin programcısıydı. Onun yazısı yayınlandıktan yaklaşık 100 yıl sonra ilk elektronik bilgisayar ENIAC dünyaya geldi. ABD ordusu İkinci Dünya Savaşı yıllarında ENIAC’ı gizli bir proje olarak geliştirdi. İlk bilgisayarın programcıları orduda hizmet veren altı genç matematikçi kadındı. Ellerinde yalnız mantık çizelgeleriyle, programlama dilleri veya diğer yol gösterici araçlar olmadan ilk programları yazdılar. Jean Jennings, Marlyn Wescoff, Ruth Lichterman, Betty Snyder, Frances Bilas ve Kay McNulty projeyi tamamladıklarında ENIAC’ı karmaşık türev hesaplara dayalı bir balistik rotayı 20 saniyede hesaplayabilir hale getirmişlerdi.
1947 yılında proje basına tanıtıldığında bilgisayar programcılarının kim olduğu anlatılmadı, sonraki yıllarda da adları pek anılmadı. Esas olarak o dönemde matematikçi olmak prestijli bir iş olarak algılanmıyordu. 1930’ların üniversitelerinde matematik kadın öğrenciler tarafından rağbet edilen bir bölümdü ve bölümü bitiren kadınlar genellikle öğretmenlik yapıyordu. İkinci Dünya Savaşı başladığında matematik eğitimi almış kadınların birçoğu gönüllü olarak orduya katılmıştı.
ENIAC 30 ton ağırlığında 167 metrekare alan kaplayan dev bir makineydi. O dönemde ilgi çeken ve asıl iş olarak algılanan erkek mühendisler tarafından yapılan elektronik devreler ve makine tasarımı yani donanımdı. Makinenin istenen hesapları yapmasını sağlayacak kablolamanın tasarlanması ise belki de kadınlar tarafından yapıldığı için önemli bir buluş olduğu fark edilmemişti.
Savaştan sonra altılı ekip matematik profesörü Grace Hopper ile bir araya gelerek ticari amaçlara uyarlanmış bilgisayar projesi UNIVAC üzerinde çalıştı. Grace Hopper bilgisayara sayılar yerine sözcüklerle komut veren ilk programlama dili COBOL’u geliştiren kişi oldu. Böylece her türlü donanıma uyarlanabilecek bir yazılım sistemi geliştirilmiş oldu. Yazılımın kraliçesi olarak da tanınan Hopper yazılımın donanımdan bağımsız ve önemli bir buluş olarak tanınmasını sağladı.
Uzay Çağının Yörünge Hesaplamaları
Kadınların bilgisayar yazılımcılığındaki rolünü incelerken, matematiği es geçmek olmaz. Burada özellikle NASA'nın "kadın bilgisayarı" Katherine Johnson'dan bahsetmemiz gerekiyor: Kadınların yaptığı dikkatli ve ince hesaplamalar uzay yolculuğunun da kaderini değiştirdi. Uzay yarışında önemli bir dönemecin aşılmasına önemli katkı sağlayan NASA çalışanları Katherine Johnson, Dorothy Vaughan ve Mary Jackson’ın hikayesi 2016 yılında vizyona giren Hidden Figures filminde aktarılmıştı. Katherine Johnson’ın 1960’lı yıllarda yaptığı yörünge hesaplamaları, pek çok astronotlu uzay yolculuğunun başarıyla tamamlanmasını sağlamıştı. Johnson, Ay’a giden ilk üç astronotu taşıyan Apollo 11 yörünge hesaplama ekibinde de yer almıştı. Johnson’ın bu başarıları, hem ırk hem de cinsiyet anlamında fırsat eşitliği konusunda çok erken dönemde atılan adımlardı.
“Yazılım Mühendisi” Kavramını Yaratan Kadın
Apollo 11 ve Ay’a yolculuk denince akla gelen diğer kadın ise kuşkusuz Margaret Hamilton. Bilgisayar mühendisi Hamilton’ın yazdığı kodlar, 1960’ların sonu ve 1970’lerin başında gerçekleştirilen Apollo yolculuklarında kullanıldı. Hamilton’ın Apollo için yazılım hazırladığı dönemde, yazılım mühendisliği henüz bir disiplin olarak kabul edilmiyordu. Hamilton’ın liderlik yaptığı ekip, tüm sorunları daha önce denenmemiş yöntemlerle çözerek ilerledi. Tüm bu çalışmalar Ay’a ayak basan ilk insanın yolculuğuna önemli bir katkı sağladı. Hamilton, “Yazılım Mühendisi” kavramını ilk kullanan kişi olarak da tanınıyor. Kendisini, yazdığı kodlardan oluşan ve boyunu aşan dokümanlarla birlikte çekilen fotoğrafından da hatırlayabilirsiniz.